Başkan Tugay: "Bu zafere inanmayan Cumhuriyet Halk Partisi’nde kalmasın biz bir gider bin geliriz"

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu nedeniyle çelenk sunma töreninde önemli mesajlar verildi. Törene katılan İzmir Büyükşehir Belediye başkanı Dr. Cemil Tugay “Bu zafere inanmayan Cumhuriyet Halk Partisii’nde kalmasın biz bir gider bin geliriz” dedi
 
 
Başkan Yardımcısı Alan: "Kayyum atanması sadece partimize değil, demokrasiye ve milli iradeye karşı yapılmış bir darbedir"
 
CHP İzmir İl Başkan Vekili Ali Alan yaptığı konuşmada kayyum uygulamasını sert sözlerle eleştirdi. Alan, “Bugün İstanbul İl Başkanlığımıza kayyum atanması sadece partimize değil, demokrasiye ve milli iradeye karşı yapılmış bir darbedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçilmiş il başkanının adı Özgür Çelik’tir ve hiçbir ısmarlama mahkeme kararı, hiçbir iktidar baskısı bu gerçeği değiştiremez. 9 Eylül ruhuna sahip Cumhuriyet Halk Partililer olarak biz, Mustafa Kemal’in askerleri gibi bir adım geri atmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Sandıkla gelenler sandıkla gidecek” dedi.

 
Tugay: "Bu zafere inanmayan Cumhuriyet Halk Partisi’nde kalmasın"
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay CHP’nin düzenlediği programda zafere inanmayanların Cumhuriyet Halk Partisi’nde yeri olmadığını belirtti. Başkan Tugay’ın konuşması şu şekilde: 

 
"Dünyanın tarihine geçmiş en köklü, en eski partilerden birinin üyesi olarak hem şehrimizin kurtuluş günü hem de partimizin kuruluş gününde birlikteyiz. Hepiniz hoş geldiniz. Hepimize kutlu olsun bu özel gün.
 
Sabahtan beri değişik törenlerde, cenaze töreninde gerçekten çok yoruldum. Gömleğim sırılsıklam oldu. Bir ara ceketimi çıkarmayı düşündüm ama örgütüme, partime karşı saygısızlık olarak görülmesin dedim. Sıcakta da olsak, terlesek de,yorulsak da yine aynı dik duruşumuza devam edelim. Bizi parti olarak çok yordular. Nice seçimlerde sokak sokak gezdik, dolaştık, bir şeyler anlatmaya çalıştık. Meydanlarda, mitinglerdeydik. Seçim günleri sandık başındaydık, sabahlara kadar seçim sonuçlarını bekledik. Sevindiğimiz zamanlar oldu, üzüldüğümüz zamanlar oldu.
 
Ama Türkiye’yi kurmuş olan bir partinin üyesi olarak, ne demek Türkiye’yi kurmak, hepimiz biliyoruz. Gerçekten Türkiye’yi kurmuş bir parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Sivas Kongresi’nde 4 Eylül 1919’da toplandıkları zaman Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’yu işgal edenlere karşı tüm dernekleri bir çatı altında toplama kararı aldı. O gün aslında bir siyasi örgüt kurmak ve o örgütü savaştan sonra da demokrasi getiren yapı olarak çalıştırmak üzere temelleri attı. Önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurdular, sonra Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştirdiler. 9 Eylül’de savaşı kazandıktan sonra 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i ilan ettiler. Cumhuriyet’in kurulmasından önce, yine bir 9 Eylül günü Cumhuriyet Halk Fırkası’nı kurdu.
 
Atatürk, bu ülkenin demokrasisini ve insan haklarını üzerine inşa etti. Altı oklu bayrağımızdaki ilkeleri kendine yön belirleyerek Türkiye’yi kurdu. O günden bugüne bir mücadele içindeyiz. Bizler çağdaş bir devletin, çağdaş hukukun mücadelesini veriyoruz. Kadın-erkek eşitliğini, demokrasiyi, özgürlüğü savunuyoruz. Ama halen bunu içine sindiremeyenler var.
 
Yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihine baktığınızda 102 yıldır mücadele veriyoruz. Yorulduk ama milletimiz “Sakın vazgeçmeyin” dedi. O yüzden yorulmaya hakkımız yok. Çünkü tarlasında, madenlerde, gemi söküm tesislerinde emek veren milyonlarca insan var. Çocuğunu okula yiyeceksiz gönderen anneler var. Bu mücadelenin sebebi onlar.
 
Ekrem Başkan konuştuğunda hepimizi ayağa kaldırdı. O bize umut vermişti. Şimdi cezaevinde ama umut yok olmadı. O umudu koruyacağız. Hangi şart altında olursa olsun. Çünkü Türkiye’nin dört bir yanındaki yurttaşlarımızın Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyacı var. İçimizden her zaman yeni Ekrem İmamoğlu’nu çıkaracağız. Bir gider, bin geliriz.
 
Geçmişimizle gurur duyuyoruz. Geçmişimiz kahramanlarla dolu. Bugün de kaybetmeme kararlılığıyla, kazanacağımız zaferlerle gurur duyacağız. Kaybetmek gibi bir seçeneğimiz yok. Haksızlığa uğrayan herkes, adaletsizliğe uğrayan herkes, emeğinin karşılığını alamayan herkes için kazanacağız.
 
Milyonlarca insanın bize gönül verdiğini biliyorum. Hepimizin üzerinde tarihi bir sorumluluk var. Her birimiz, bugüne kadar hiç kimsenin olmadığı kadar dürüst ve çalışkan olmak zorundayız. Halkımızı düşünmek, onların yanında olmak zorundayız.
 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize baktığında gurur duyması için çalışacağız. Hep birlikte yoldaşlıkla, güvenle bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Sizler Cumhuriyet Halk Partilisiniz. Partinizle, İzmir’le, bu vatanla gurur duyuyor musunuz? Eğer bu inanç bizde olursa kazanamayacağımız hiçbir mücadele yok.
 
O yüzden son sözüm: Var ol Gazi Mustafa Kemal Atatürk! Sonsuza kadar var ol! Çok yaşa Cumhuriyet Halk Partisi! Çok yaşa Türkiye Cumhuriyeti."
 
 
CHP’li Bakan, “Sekiz mahkemeden alamadıkları kararı dokuzuncu mahkemeden aldılar"
 
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, 9 Eylül törenlerinde yaptığı konuşmada partisine yönelik kayyum darbesini sert sözlerle eleştirdi. İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasının demokrasiye vurulmuş bir darbe olduğunu söyleyen Bakan, “Sekiz mahkemeden alamadıkları kararı dokuzuncu mahkemeden aldılar ve bir eski CHP’liyi kullanarak partimize kayyum gönderdiler. Belediye başkanlarımız cezaevinde, il başkanımız cezaevinde. Partimiz bir yargı kuşatması altında, iktidarın önündeki tek engel olarak görülüyor” dedi.

Murat Bakan, mücadelenin kaynağını tarihsel örneklerle anlatarak, “Bugün karşılaştığımız zorluklar, Çetmeli Kara Ali Çavuş’un, Şerife Bacı’nın, Reşat Çiğiltepe’nin fedakârlıklarının yanında hiçbir şeydir. Onlar Cumhuriyet için can verdi. Biz de aynı azimle mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
 
Bakan, CHP’nin kuruluşunun yalnızca 9 Eylül ile sınırlı olmadığını hatırlatarak, “Resmi kuruluş tarihi 9 Eylül olsa da,4 Eylül 1919 Sivas Kongresi de partimizin gerçek kuruluş günüdür. Bu bilinçle ve bu kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. 9 Eylül hepimize kutlu olsun” ifadelerini kullandı.