TMMOB İzmir İKK, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, destek veren belediyeler ve tüm kurumsal birimler ile gönüllü kuruluşlar felaketin yaşandığı andan itibaren sahada arama – kurtarma ve yardım çalışmalarını yürütüldüğünün hatırlatıldığı açıklamada. “Bilim Kurulu, afetlerde görev almış deneyimli ekibi ve kadrolarıyla bilgi birikimini İl Hıfzıssıhha Kurulunda aktarmaya, müzakere etmeye, aksaklıkların tespiti ve çözümünde sahada da görev almaya hazır olan Tabip Odası’nın işbirliği kabul edilmemektedir. Binlerce avukatın ofisi altüst olmasına rağmen karşılıksız hukuki destek sunacağını açıklayan Baro’nun birikiminden adaletin tahsisi için faydalanılmalıdır” ifadeleri dikkat çekti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
30 Ekim Cuma günü meydana gelen deprem İzmir de önemli miktarda can ve mal kaybına yol açmıştır. Acımız büyüktür, ancak ilgili kurumlar, gönüllüler ve tüm yurttaşlarla birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Bugün önceliğimiz; alanda arama – kurtarma çalışmalarının sağlıklı yürütülmesi ve depremden zarar görenlere yönelik destek çalışmalarının düzenli olarak yapılması için tüm ilgili kurumlar ile birlikte işbirliği ve dayanışma içerisinde olmaktır. Bu felaketin sorumluları ile ilgili gereğinin yapılacağını, sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.
TMMOB İzmir İKK, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, destek veren belediyeler ve tüm kurumsal birimler ile gönüllü kuruluşlar felaketin yaşandığı andan itibaren sahada arama – kurtarma ve yardım çalışmalarını yürütmektedir. Yaşadığımız süreçte yurttaşlarımızın yaşam hakkı vazgeçilmez önceliğimizdir. Bununla birlikte barınma, sağlık, güvenlik gibi insani taleplerinin güvence altında olmasının takipçisiyiz.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentimize yönelik envanter çalışmasının TMMOB ile birlikte yürütüleceğinin belirtilmesi olumludur. Açtığımız dayanışma masasına yapılan yoğun ilgi halkımızın talebinin de bu yönde olduğunu göstermiştir. Sahada hasar tespit çalışmalarıyla ilgili tüm ekibimiz ile ilgili Kurumlarla işbirliği içerisinde çalışmaya hazırız.
Salgın koşullarında sağlığın temel koşullarını etkileyen yeni bir olağandışı durum; deprem olgusu ortaya çıkmıştır. Bilim Kurulu, afetlerde görev almış deneyimli ekibi ve kadrolarıyla bilgi birikimini İl Hıfzıssıhha Kurulunda aktarmaya, müzakere etmeye, aksaklıkların tespiti ve çözümünde sahada da görev almaya hazır olan Tabip Odası’nın işbirliği kabul edilmemektedir.
Binlerce avukatın ofisi altüst olmasına rağmen karşılıksız hukuki destek sunacağını açıklayan Baro’nun birikiminden adaletin tahsisi için faydalanılmalıdır.
Sahada yaptığımız tespitlere göre; ihtiyaçların giderilmesine ve sorunların çözümüne yönelik yapılacak çalışmalarda ilgili kurumlarla dayanışma ve işbirliği içinde olacağımızı deklere ediyoruz.
Arama – Kurtarma ve yardım çalışmaları ile diğer kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için mevcut personelinin güvenli koşulda görevini yerine getirebilmeleri sağlanmalıdır. Bu amaçla öncelikle zorunlu hizmetleri yürüten kamu binalarının güvenliği sağlanmalıdır. Acil olmayan hizmetler durdurulmalı ve iş önceliği afet yönetim çalışmalarına verilmelidir.
- Halkımız bilgiye doğru güncel ve şeffaf biçimde ulaşmalı, kendisiyle ilgili alınacak kararlara kurumsal siyasi örgütsel her düzeyde temsilcileriyle katılabilmelidir.
- Deprem bölgesi ve yakın bölgedeki trafik akışı mevcut çalışmaların etkinliğine yönelik uygun olarak düzenlenmelidir.
- Enkaz ve çadır alanlarında bilgi, iletişim ve danışma masaları kurularak insanların soruları ve sorunları olabildiğince cevaplanmalı, insanların çaresizlik duygusu artırılmamalıdır.
- Depremin başlangıcından bu yana deprem bölgesinde arama – kurtarma çalışmaları yürütülürken aynı zamanda ilgili kurumlar ve gönüllü kuruluşların desteği ile depremden zarar görenlerin ihtiyaçları giderilmesi için çalışma yürütülmektedir. Deprem sonrası geçici barınmadan kalıcı barınmaya geçişin uzaması ve yaklaşan kış koşulları dikkate alındığında yürütülen çalışmaların doğru yönetilmesi ve planlanması önem kazanmaktadır. Mevcut durumda yardım çalışmalarının düzensizliği, yardımların gerçek hak sahiplerine adil olarak dağıtılması, gönüllülerin organize bir şekilde sevk ve idaresinde aksaklıklar görülmektedir.
- Geçici barınma alanlarının yerleri bir an önce belirlenmeli, önümüzdeki kış koşulları da dikkate alınarak bu alanlar sağlıklı ve güvenli yaşam için gerekli alt yapıya kavuşturulmalıdır.
- Yaşadığımız pandemi koşulları dikkate alınarak alanda çalışan görevli personel ve yurttaşlarımızın sağlık güvenliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.
- Depremden etkilenen yurttaşlarımızın daimi barınma yerlerine geçinceye kadar sağlıklı ve güvenilir gıda ile temiz suya ulaşması gibi insani ihtiyaçları aksatılmadan sağlanmalıdır.
- Pandemi koşullarında sağlık ve hijyen şartlarının sağlanması yaşamsal önem taşımaktadır. Alanda çalışan görevli personel ve yurttaşlarımızın salgından korunma açısından güvenliği sağlanmalıdır. Kişisel korunma araçlarının temini, maske kullanımının teşvik edilmesi ve denetimi, sosyal mesafe kuralının uygulanmasının, korunmasının sağlanması ile yeterli ve düzenli dezenfektan ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir.
- Pandemi dışında sağlık ve hijyen koşullarının oluşturulması, devamı, sağlığın temel belirleyicileri anlamında kalıcı barınma koşullarının hızla oluşturulması fakat mevcut koşullarda da ısınma, duş, tuvalet ihtiyaçlarının güvenli biçimde sağlanması önemlidir.
- Hasar görmüş veya boşaltılmış binaların yarattığı risklere karşı öncelikle yurttaşların can güvenliği sağlanmalıdır. Aynı zamanda yurttaşlarımızın bu binalarda bulunan eşyaları güvence altına alınarak bir an önce kurtarılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
- Alanda yürütülen yardım destek çalışmalarının bütünsel olarak koordinasyonuna ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda tüm yardım destek organizasyonlarının İzmir Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda yürütülmesi çalışmaların etkinliği ve verimini arttıracaktır.
- Arama – Kurtarma çalışmalarının bulunduğu bölgeler ve hasarlı binaların bulunduğu bölgeler ve geçici barınma alanlarına görevli uzman personel ve konutta yaşayan yurttaşlarımız dışında kişilerin giriş çıkışı engellenmelidir. Geçici barınma alanları, enkaz bölgeleri, ağır hasarlı binaların etrafı kapatılmalı, giriş-çıkışların kontrol edilebileceği güvenli bir organizasyon oluşturulmalıdır.
- Geçici barınma alanlarında birinci basamak sağlık hizmetleri sağlanmalı, Covid testlerinin alanda yaygın olarak yapılması, izolasyon ve karantina koşullarının oluşturulması, mevsimsel grip aşılarının yapılması hayati öneme sahiptir.
- Her türlü olağandışı durumdan eşitsiz biçimde daha fazla etkilenen dezavantajlı gruplar olan kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler daha fazla korunmalıdır.
- Zarar gören herkesin, hizmet verenlerin psikolojik destek ve travma değerlendirmesinin sadece kamu eliyle yönetilmesi mümkün değildir. Uzman gönüllülüğün İzmir Tabip Odası aracılığı ile sağlanması oldukça önemlidir.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu bağlı Meslek Odaları, İzmir Barosu; İzmir Tabib Odası olarak yaşadığımız felaketin acılarını taşıyor, yurttaşlarımızın yaşam hakkının kutsallığında sağlık, can ve mal güvenliği ve yardım çalışmalarının verimliliği ve etkinliği ile ilgili olarak sürecin takipçisi olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyor, sahada yürütülecek hasar tespit, sağlık, hukuksal süreçler ile ilgili TMMOB İzmir İKK, İzmir Tabip Odası ve İzmir Barosu olarak tüm kurumsal yapımız ve üyelerimiz ile birlikte ilgili Kurumlar ile bütünsel bir organizasyon kapsamında işbirliği içerisinde olacağımızı belirtiyor, İzmir olduğumuzu, halkımız ile Dayanışma içerisinde olduğumuzu tekrarlıyoruz..