İzmir merkezli İntegral Araştırma Şirketi, Mayıs Ayı “İzmir’de Gündem” araştırmasının ilk etap raporunu açıkladı. Ekonomik krizin yansımaları ile iktidar ve muhalefete duyulan güvenin sorgulandığı araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 54,9’u hane ekonomisini “Düşük, Orta altı”, yüzde 39’u ise “orta” gelirli tanımladı. Öte yandan Araştırma, İzmir seçmeninin ülkenin yönetilmesi konusunda, iktidar kadar muhalefet partilerine de güven duymadığını ortaya koydu. “Türkiye’yi yönetme konusunda muhalefet partilerinden hangilerine ne ölçüde güveniyorsunuz sorusuna katılımcıların yüzde 53,9’unun “hiçbirine” şeklinde yanıt vermesi de dikkat çekti. AK Parti seçmeninden gelen yüzde 85,3’lük güvensizlik oranı kadar, MHP seçmeninden yüzde 73 ve CHP seçmeninden gelen yüzde 41,6 oranındaki aynı yanıtlar da önemli sonuçlar arasında yer aldı. CHP tabanının kendi partisine yüzde 33,9 oranında güven duyduğunu dile getirmesi de dikkat çekti.
Genel Koordinatör Yaldız: Krizin yarattığı kırılmalar ve güvensizlik iklimi önemli
İntegral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız; araştırma sonuçlarının işaret ettiği iki önemli ayrıntı olduğunu söyledi. Yaşanan ekonomik krizin başta iktidar partisi olmak üzere, tüm parti tabanlarındaki karşılığının olumsuz yansımalarına ve daha iyi yönetim noktasındaki boşluğa dikkat çeken Yaldız; “ Tablolar ortada. Ülkenin içinden geçmekte olduğu sancılı ekonomik süreç tüm kesimleri etkisi altına almış görünüyor. Kemikleşmiş AK Parti seçmeninde dahi baş gösteren kötümser yaklaşım; tüm seçmenin yönetim kabiliyeti açısından bir adres gösteremiyor olması doğru okunmalı. AK Parti Hükümeti’nin dar gelirli kesim üzerindeki ağırlığında irtifa kaybetmesi ve özellikle Cumhur İttifakı açısından güven ile ilgili ortaya çıkan sonuçlar da dikkat çekici. Öte yandan İzmir’de hem iktidar hem de muhalefet sorunu olduğu her iki kesime karşı yüksek güvensizlik ifadelerinden anlaşılmaktadır. İzmir, AK Parti’nin ülkeyi kötü yönettiğini düşünüyor. Fakat muhalefet partilerinden hangilerine güveniyorsunuz sorusunda da iki İzmirliden biri ‘hiçbirine güvenmiyorum’ yanıtı veriyor. Bu sonucu başta İzmir’i kalesi olarak tanımlayan CHP olmak üzere tüm siyasi partiler doğru okumalıdır. Araştırmamızın ikinci aşaması da tamamlandı. Altı muhalefet partisinin yuvarlak masa toplantılarından çıkan parlamenter sisteme dönüş kararı, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, aday tercihleri, iktidarın değişip değişmeyeceğine yönelik yaklaşımlarla ilgili elde ettiğimiz veri raporunu da en kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşacağız.” diye konuştu.
İntegral Araştırma Şirketi’nin araştırma sonuçları şöyle:
AK Parti tabanında kırılma sinyali
Yaptığı araştırmalarla ses getiren İntegral Araştırma Şirketi’nin; 28-31 Mayıs 2022 tarihinde, İzmir’in 30 ilçesinde, 1164 katılımcı ile CATİ (telefon) yöntemini uygulayarak gerçekleştirdiği anket çalışmasında; öncelikle ekonomik koşulların hane bazında ne yönde değişiklik yarattığı soruldu. ” Son 1 yıl içerisinde sizin veya ailenizin ekonomik koşullarınız ne yönde değişti?” sorusunda, katılımcıların %81,8’i “Kötüye gitti” , %14,4’ü “Değişmedi” %3,8’i ise “İyiye gitti” yanıtlarını verdi. “Kötüye gitti” yanıtı en yüksek oranda merkez ilçelerde tespit edildi. Bu yanıtın; kadınlardan, 35-54 yaş arası ve ekonomik durumunu düşük ve orta altı olarak tanımlayanlardan, 24 Haziran Genel seçimlerinde HDP, CHP ve İYİ Parti’ye oy verenlerden ağırlıklı olarak gelmesi dikkat çekti. AK Parti’ye oy verenlerin % 60.8’inin de aynı yanıtı vermesi, parti tabanında kötümser bir yaklaşımın hâkim olduğu ve önemli kırılmaların yaşanabileceği yönünde değerlendirildi. Öyle ki; parti tabanından gelen AK Parti’nin ülkeyi ne derece başarılı yönettiğine ilişkin değerlendirmede alınan çarpıcı sonuçlar da bu savı destekler niteliktedir.
İzmir’in yarısından fazlası, “Düşük ve Orta altı” diyor.
Öte yandan; araştırmanın bu bölümünde; hane gelirlerini nasıl tanımladıklarını öğrenmek üzere “Türkiye standartlarına göre hanenizin ekonomik durumunu nasıl tanımlıyorsunuz?” şeklinde 5’li ölçekte şıklar sayılarak yöneltilen soruda, hane ekonomisini katılımcıların %54,9’u “Düşük, Orta altı” olarak tanımlarken, %6’sı “Yüksek, Orta üstü”, %39’u ise “Orta” olarak tanımlamıştır.
Ne değişti, ne değişmedi?
“Ne değişmedi ki!”
Ekonomik kriz başlığı altında; katılımcılara koşullarında nelerin değiştiği sorusu yöneltildiğinde, alınan yanıtların çeşitliliği göze çarpmıştır. Son 1 yılda ekonomik koşullarının kötüye gittiğini söyleyenlere “Ekonomik koşullarınızda ne tür değişimler oldu? Ne yapıyordunuz, ne yapamıyorsunuz?” şeklinde açık uçlu yöneltilen soruda; mutfak-gıda harcamaları öne çıkmıştır. Toplamda 44 farklı değişimin ifade edildiği yanıtlar kategorize edildiğinde; katılımcılar en yüksek oranda %39,4 ile “Mutfak-Gıda” harcamalarında değişim olduğunu ifade etmiştir. %22,1’inden “Sosyal hayat” ve ihtiyaçlar ,%13,3’ünden “Alım gücü-Yoksullaşma” konularında yanıtlar gelmiştir.
Alt başlıklarda; “Kurban kesemeyeceğim”, “ Çocuğumu evlendiremiyorum.”, “Yaşlı hastama bez alamıyorum.”, “ Pazardan giyinmeye başladım.” gibi çarpıcı pek çok ifade kaydedilirken; ekonomik durumunu “orta, orta üstü ve yüksek” olarak tanımlayanların en yoğun değişiklik yaşadığı alanın da gıda harcamaları olduğu görülmüştür. Yüksek diyen 4 kişiden 1’inin tasarruf mecburiyetini ifade etmesi de dikkat çekicidir.
Cumhur İttifakında güven çatlağı
Dar gelirlide güven sarsıntısı
“Sizce; AK Parti hükümeti Türkiye’yi ne derece iyi yönetiyor?” sorusu, başta AK Parti tabanında çarpıcı sonuçlar ortaya çıkarırken; ekonomik durumunu “Düşük ve Orta altı” olarak tanımlayanlarda, yani dar gelirli seçmende önemli ölçüde güven sarsıntısı yaşandığını gözler önüne sermiştir.
Bu başlığın bir diğer dikkat çekici bulgusu da şudur: 24 Haziran Seçimlerinde AK Parti’ye oy verenlerin %35,1’i hükümetin yönetimi için “İyi ve Çok iyi” derken; %; ittifak ortağı MHP tabanının neredeyse yarısından gelen “ Kötü ve Çok kötü” yanıtı Cumhur İttifakı’nın seçmene verdiği güven noktasında yeni sorgulamalar yapma ihtiyacını doğurmaktadır..
İzmirli seçmenin %70,1’inin, yani her 10 seçmenden 7’sinin AK Parti’nin ülke yönetimine olan yaklaşımı olumsuz olmakla birlikte; bu oran içinde merkez ilçeler ve kadınlar öne çıkmıştır. Yaş yükselip gelir durumu düştükçe ve son 1 yıl içinde ekonomik durumunun kötüye gittiğini söyleyenlerde AK Parti hükümetinin ülkeyi yönetme derecesinin kötü ve çok kötü olduğu yaklaşımı ağırlık kazanmaktadır. Eğitim durumuna göre bakıldığında ise; ilkokul ve altı ile üniversite mezunlarının yaklaşımı arasında uçurum olmadığı görülmüştür.
İzmir, ‘muhalefete’ de inanmıyor,
DEVA ve ZAFER adından söz ettiriyor…
Araştırma, İzmir seçmeninin ülkenin yönetilmesi konusunda, iktidar kadar muhalefet partilerine de güven duymadığını ortaya koymuştur. Katılımcılara Türkiye’yi yönetme konusunda muhalefet partilerinden hangilerine ne ölçüde güveniyorsunuz sorusu çoklu yanıt alınarak sorulmuş, %53,9’un “Hiçbirine” yanıtı, muhalefet etme ve iktidar olma gücü noktasında önemli bir boşluğu işaret etmiştir. 24 Haziran’ın AK Parti seçmeninden gelen %85,3’lük güvensizlik oranı kadar, MHP seçmeninden %73 ve CHP seçmeninden gelen %41,6 oranındaki aynı yanıtlar da önemli sonuçlar arasındadır. CHP tabanının kendi partisine %33,9 oranında güven duyduğunu dile getirmesi de dikkate değerdir. 24 Haziran tercihlerine bakıldığında İyi Parti ve ardından HDP seçmeninin kendi partilerine güven konusunda hatırı sayılır bir noktada olduğu görülmüştür.
Seçmenin kendi partisi dışında ifade ettiği partilere ve oranlarına bakıldığında ise ortaya şöyle bir tablo çıkmıştır: AK Parti seçmeni güvendiği muhalefet partisi olarak en yüksek oranda %5,3 ile İYİ Parti, %3,3 ile CHP’nin ismini; CHP seçmeni, %33,9 ile CHP ve %16,1 ile İYİ Parti’nin ismini; MHP seçmeni, %13,5 ile İYİ Parti ve %5,4 ile CHP’nin ismini vermiştir. 24 Haziran’da oy kullanmayan seçmen ise %15 ile CHP ve %8,3 ile İYİ Parti’yi işaret etmiştir. HDP seçmeni kendi partisinden sonra en yüksek oranda güvendiği muhalefet partisi olarak %14,9 ile CHP, %5,4 ile TİP ve %4,1 ile Deva Partisi’ni; İYİ Parti seçmeni ise kendi partisinden sonra en yüksek oranda %13,9 ile CHP ve %4,2 ile Deva Partisi’nin ismini ifade etmişlerdir.
Türkiye’yi yönetme konusunda muhalefet partilerinden hangilerine güvendikleri ve güven derecelerinin ne olduğu sorusunda 15 parti ismi ifade edilmiştir. Ali Babacan liderliğindeki DEVA Partisi ile kuruluş biçimi ve söylemleri ile sıkça gündeme gelen Zafer Partisi’nin düşük oranlarda olsa da tüm parti tabanlarından ve az farkla da olsa erkeklerden geldiği görülmüştür. İzmirli seçmenin güven tanım ve derecelendirmelerine bakıldığında; ülkeyi yönetebilecek bir muhalefet partisi arayışında olduğu ortadadır.