İzmir’de uzun süredir koku sorunu tartışılırken Büyük Kanal Projesiyle ilgili yağmur sularının aynı kanaldan arıtma tesisine taşınması kararını veren dönemin İZSU Genel Müdürü Hasan Fehmi Mani önemli açıklamalarda bulundu. Bu kararla bir an önce İzmir Körfezi’nin evsel ve sanayi atığı akışından kurtarıldığını vurgulayan Mani, “Benim görevde olduğum 2007 yılına kadar koku yoktu. Yağmur suyu kanalı tamamlanmalıdır. Kanal ve bacaların temizliği de sağlanmalıdır. Kentin neredeyse yarısından geçen Meles Deresi’nde pis su kanalı ayrı. Meles Deresi’nde koku varsa kesinlikle kaçak deşarj vardır” dedi.
İzmir’de 1999-2007 yılları arasında önce İZSU Genel Müdürü daha sonra Genel Sekreter Yardımcısı ve Genel Sekreter olarak görev yapan Hasan Fehmi Mani kentte yaşanan koku sorunuyla ilgili Egeli Gazete’ye konuştu. 2002’de Büyük Kanal Projesi devreye girdiğinde görevde olan Mani, “Ben 2007’ye kadar görevdeydim. O tarihe kadar İzmir’de koku sorunu yoktu. O zaman da evsel ve sanayi atıkları vardı İzmir’de. Ama koku yoktu. Şimdi varsa bu bir şeylerin eksikliğinin kanıtıdır” diye konuştu.
MELES KOKUYORSA KESİNLİKLE KAÇAK DEŞARJ VARDIR
İzmir’deki kokunun en büyük kaynaklarından biri olan Meles Deltası ve Deresi’ne ayrık sistem kanallar döşendiğini ifade eden Mani şu bilgileri verdi: “Melez’e hiç bir şekilde deşarj yapılmamısı sağlandı. Melez’e akan kirlilik akışını durdurduk. Melezin orta kotunun altındaki bölümüne kanallar düşedik. Melez’e akan bütün kanalları buraya bağlayarak Arıtma Tesisi’ne taşınmasını sağladık. Aslında Meles’in iki tarafına kanallar yapılması gerekiyordu. Ancak kanal kazacak yer olmadığı için ortasına kotun altına yapmak zorunda kaldık. Üstelik buradaki sistem ayrık sistem. Yani pis su kanalı ayrı. Buraya yağmur suyu karışmıyor. Meles Deltası’nın üstünü de membran denen malzeme ile kapladık. Alttaki çamurun bir müddet sonra iyileşmesi rehabilete olması lazım. Olmuyorsa ve orası kokuyorsa orada yeni akış yani kaçak deşarj var demektir. Meles kokuyorsa, kesinlikle ve kesinle kaçak deşarj vardır. İzmir’in neredeyse yarısını kateden ve kentin merkezinde denize ulaşan Melez’e yapılan bu kaçak deşarjlar önlenmeden İzmir’deki koku sorunu çözelemez.”
YAĞMUR SUYU HATLARI TAMAMLANMALIYDI
Göreve başladığı 1999’da İzmir’de Konak ile Güzelbahçe arasında Büyük Kanal borusu bulunmadığını belirten Mani şöyle konuştu: “İzmir’de Körfezi’ne kirlilik akışını bir an önce önleyebilmeki için önemli bir karar verdik. Yağmur sularının ayrı bir kanalla taşınmasını sonraki yıllara bırakıp 3 yıl içinde sistemi tamamladık. O gün için hem para hem de imkanlar bunu zorunlu kılıyordu. Çünkü paranın yanısıra yağmur suyu hatlarının yapımı kamulaştırmalar nedeniyle çok uzun süre alıyordu. Burada merhum Ahmet Piriştina’nın çok önemli rolü var. Hem alt yapıya büyük yatırım yaptıl. Hem de bu cesur kararları alarak Körfez’e giden kirlilği sonlandırdı. Ancak aradan geçen 19 yılda yağmur suyu hatlarının da tamamlanması gerekiyordu. İZSU’nun faaliyet raporlarında bu konuyu dile getirmiştik.”
KANALLARI VE BACALARI TEMİZLEMEZSENİZ KOKAR
Yağmur suyu kanallarının ayrılması kadar kanalların ve bacaların temizliğinin de çok böyük önem taşıdığını vurgulayan Mani, “Taşma bacalarının ve kanalların temizlenmesi çok çok önemli. Yeterince temezlenmezse kokar. Pislik bir yere gidecek. Temizlemezseniz kanalların içinde kalır. Temizlik yapılmıyorsa, koku yayılıyorsa işletim sorunu var demektir” dedi.
Alsancak ile Konak arasında 2000 yılına kadar yapılan çok sayıda kanal bulunduğunu hatırlatan Mani şu bilgileri verdi: “Ancak temizlik yapıldığı için hepsi dolmuştu. Hatta kanallar öyle dolmuştu ki temizlenmesi yeniden yapımından daha pahalıya geliyordu. O yüzden o kanalları iptal edip yeni kanallar yaptık. Temizlik işte bu kadar önemlidir. Yeterince ve zamanında temizlenmeyen kanallar hiç kullanılmaz hale gelir. Biz bu yüzden el kitapları hazırlatmıştık. Her kanalın nasıl temizleneceğini detaylarıyla anlattık. Temizlenmezse koku dahil her türlü sorun yaşanır.”