Bodrum Belediyesi’nde basın emekçisine işten çıkarma: "Kitaba, belleğe gerek yok" dedi, işime son verdi

Bodrum Belediyesi’nde dokuz yıldır metin yazarı olarak görev yapan ve aynı zamanda uluslararası basın kartı sahibi 35 yıllık gazeteci olan Deniz Özbaş , görevine son verilmesi üzerine Bodrum Belediyesi önünde oturma eylemi başlattı. Belediye-İş Sendikası üyesi olan deneyimli gazeteci Özbaş, işten çıkarmanın keyfi ve hukuksuz olduğunu belirtti.

Kültür yayınları, kitap projeleri ve arşivleme çalışmalarıyla tanınan Özbaş, bugüne dek Bodrum Belediyesi Kültür Yayınları için onlarca eser kaleme aldı. Ayrıca Bodrum’a dair 2 bin akademik tezi tarayarak oluşturduğu "Bodrum Belleği" arşivi ile önemli bir hafıza çalışmasına imza attı.

Ancak 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından göreve gelen CHP’li Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin “Belleğe, kitaba, kültüre gerek yok” diyerek bu çalışmaları iptal ettiğini söyleyen Özbaş, “Üç buçuk yıldır üzerinde çalıştığım ‘Son CHP Genel Başkan Vekili Mustafa Hilmi Uran’ kitabının metinlerini yazarken 11 Temmuz 2025 günü işime son verildi” dedi.

“BABASININ ÇİFTLLİĞİ GİBİ YÖNETİYOR”

Tamer Mandalinci’yi keyfi ve baskıcı uygulamalarla eleştiren Özbaş, “Bodrum beni 5 yıl göreve seçti. İstediğimle görüşür, istediğimi yaparım” sözleriyle yönettiği belediyede yüzlerce işçinin işine son verdiğini ve sendikasız çalışanlara sistematik baskılar uyguladığını ifade etti.

“Sendikalı çalışanlara yönelik sürgünler, soruşturmalar ve yıldırma politikaları artarak devam ediyor. Bu sadece bireysel bir mesele değil, aynı zamanda örgütlü emek mücadelesine yönelik sistematik bir saldırı” diyen Özbaş, yaşadığı mağduriyeti protesto etmek için Belediye-İş Sendikası'nın desteğiyle Bodrum Belediyesi önünde oturma eylemine başladı.

"HAK, HUKUK, ADALET TALEP EDİYORUM"

CHP’nin kayyum atanan ya da tutuklanan belediye başkanları için savunduğu “hukuk, adalet ve demokrasi” ilkelerinin kendi durumunda da geçerli olması gerektiğini vurgulayan Özbaş, “Ben de CHP’li bir belediyede haksız yere işten atılmış bir emekçiyim. Aynı ilkeleri kendi içimizde de işletmek zorundayız. İşimi geri istiyorum” dedi.

Açılan dava sürecinin bir buçuk ila iki yıl sürebileceğini belirten Özbaş, “İşten çıkarılanların mağduriyetleri devam ederken, mahkemelerin verdiği tazminatlar halktan toplanan vergilerle ödeniyor. Keyfi kararların bedelini halk ödüyor” diyerek kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.