CHP’li Bağcıoğlu’ndan savunma ve güvenlik uyarıları: Türkiye’nin zaman ve kaynak israfına tahammülü yok

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, partisinin aylık bilgilendirme toplantısında yaptığı açıklamada, Azerbaycan–Gürcistan sınırında düşen C-130 uçağında şehit olan 20 Türk askerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ulusal yas ilan edilmemesinin “toplumsal vicdanda derin üzüntü yarattığını” belirten Bağcıoğlu, arama-kurtarma sürecinde devlet kurumlarının farklı açıklamalar yapmasının “devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını” söyledi.

 

Kaza kırım raporunun kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurgulayan Bağcıoğlu, Türkiye Askeri Havacılık Sertifikasyon Otoritesi’nin 25 yıldır tamamlanmayan kuruluş sürecinin acilen bitirilmesini istedi.

 

 

 

 

Savunma sanayisi: “Başarı 20 yılın değil, 50 yılın eseri”

 

 

Türk savunma sanayisinin 2025’e giderken tarihî bir ihracat seviyesine ulaştığını belirten Bağcıoğlu, başarıların temellerinin 50 yıl önce atıldığını vurgulayarak “Bu gurur hepimizindir, hiçbir hükümete veya döneme indirgenemez” dedi.

 

Sektörde 3 binden fazla savunma projesinin yeniden önceliklendirilmesi gerektiğini söyleyen Bağcıoğlu, popülist projeler yerine “ertelenemez güvenlik ihtiyaçlarına kaynak aktarılması” çağrısı yaptı. Altay tankı, KAAN, TF-2000 ve Çelik Kubbe gibi projelerde gerçekçi takvimlerin açıklanmasını talep etti.

 

 

 

 

“Hava gücünde ciddi boşluk var”

 

 

Son 22 yılda envantere yalnızca 30 adet F-16 uçağının katılmasının “büyük zafiyet” olduğunu söyleyen Bağcıoğlu, Typhoon tedarikinin hızlanması, KAAN, ANKA-3 ve Kızılelma projelerinde gecikme yaşanmaması gerektiğini belirtti.

 

F-35 programında ilerleme sağlanması durumunda, TCG Anadolu’nun kapasitesini artırmak için 10–12 adet F-35B alınması gerektiğini ifade etti.

 

 

 

 

“MİLGEM başarısının arkasında fedakârlık ve bedel var”

 

 

MİLGEM projesinin Romanya ve Ukrayna tarafından da tercih edilmesinin Türkiye için stratejik bir kazanç olduğunu belirten Bağcıoğlu, projeyi başlatan ve sürdüren eski Deniz Kuvvetleri komutanlarını “kumpaslara rağmen gösterdikleri cesaret nedeniyle” andı.

 

İhracat yapılırken Türk Donanması’nın harekât ihtiyaçlarının zafiyete uğratılmaması gerektiğini vurgulayarak, Romanya’ya verilen TCG Akhisar’ın yerine yeni bir geminin hızla inşa edilmesi gerektiğini açıkladı.

 

 

 

 

Bölgesel güvenlik: “Caydırıcılık kritik bir döneme giriyor”

 

 

Karadeniz’de tanker saldırıları, Doğu Akdeniz’de GKRY’nin askeri işbirlikleri ve Yunanistan’ın İsrail ile savunma anlaşmalarını değerlendiren Bağcıoğlu, bu gelişmelerin Türkiye’nin hava ve deniz gücünü acilen güçlendirmesini zorunlu hale getirdiğini söyledi.

 

GKRY–Yunanistan–İsrail hattında geliştirilen yeni askeri yeteneklerin “Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi doğrudan tehdit ettiğini” belirtti.

 

 

 

 

Askeri personel ve emekliler: “Açlık sınırının altında maaş kabul edilemez”

 

 

Ekonomik krizin en çok TSK personelini etkilediğini belirten Bağcıoğlu, emekli astsubaylar, binbaşılar, uzman erbaşlar ve gazilerin büyük bölümünün açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş aldığını söyledi.

 

“Gençler artık askerlik mesleğini tercih etmiyor” diyen Bağcıoğlu, 2026 bütçesinde özlük haklarına köklü iyileştirme yapılması çağrısında bulundu.

Ayrıca 2016’da kaldırılan askeri sağlık sisteminin yeniden kurulması gerektiğini, gazilerle ilgili 18 kanun teklifinin 14 aydır komisyonda bekletildiğini hatırlattı.

 

 

 

 

Askeri araziler uyarısı: “Deprem toplanma alanlarımız yok edildi”

 

 

Bağcıoğlu, özellikle İstanbul’da askeri alanların yoğun şekilde imara açılmasını eleştirerek, son 14 yılda bu alanların yüzde 46’sının kaybedildiğini belirtti.

 

“10 bin futbol sahası büyüklüğündeki yeşil alan yok edildi; bu alanlar afet döneminde hayati öneme sahipti” diyen Bağcıoğlu, TSK personelinin barınma sorunları sürerken bu alanların rant amaçlı kullanılmasını eleştirdi.

 

 

 

 

“Bölgemiz ateşten gömlek; hataya tahammül yok”

Bağcıoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Türkiye zor bir coğrafyada yaşıyor. Savunma planlamasında siyasi kayırmacılık, yanlış önceliklendirme ve yetersiz yönetim artık kabul edilemez. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları, personelin motivasyonu ve caydırıcılık gücümüz mutlak önceliğimiz olmalıdır.”