1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Türkiye
  4. Danıştay'dan emsal karar: Görevdeki polis kameraya alınabilir

Danıştay'dan emsal karar: Görevdeki polis kameraya alınabilir

Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM), vatandaşların görev başındaki polis memurlarını video veya ses kaydı almasını yasaklayan genelgesi, Danıştay tarafından tarihi bir kararla iptal edildi.

  • | Son Güncelleme:
  • | İzmir'de Son Dakika

Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM), vatandaşların görev başındaki polis memurlarını video veya ses kaydı almasını yasaklayan genelgesi, Danıştay tarafından tarihi bir kararla iptal edildi. Danıştay, *kamuya açık alanlarda* hukuka aykırı bir durumu belgelemek amacıyla polis görevlilerini kaydetmenin *anayasal bir hak* olduğunu vurgulayarak, bu hakkın engellenmesinin kendisinin *hukuka aykırılık ve suç* teşkil edebileceğine hükmetti.

Genelgenin İçeriği ve Tepkiler
EGM, daha önce yayınladığı bir genelge ile "görevdeki polisin kameraya alınamayacağını" hükme bağlamış, bu tür kayıtların "görevi engelleme" kapsamında değerlendirilebileceğini ve yaptırım uygulanacağını duyurmuştu. Bu genelge, başta insan hakları örgütleri, hukukçular ve gazeteciler olmak üzere toplumun geniş kesimlerinden büyük tepki çekmişti. Eleştirilerin odağında, *polis şiddeti, orantısız güç kullanımı veya hukuk dışı uygulamaların* belgelenmesinin önünün kesilmesi ve *hesap verilebilirliğin* zedelenmesi endişesi vardı.

Danıştay'ın Hukuki Değerlendirmesi ve Karar Gerekçeleri
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, konuyu temelden ele alan kapsamlı bir karara imza attı. Kararın hukuki dayanakları şu şekilde özetlenebilir:

1.  *Anayasal Haklar (Özellikle Anayasa Madde 26 - Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti & Madde 28 - Basın Hürriyeti):* Danıştay, kamuya açık alanda gerçekleşen olayları (ki buna polis müdahalesi de dahil) kaydetmenin, kişilerin gördüklerini ve yaşadıklarını ifade etme, haber alma ve haber verme özgürlüklerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Bu özgürlükler, Anayasa ile güvence altına alınmış temel haklardır.
2.  *Hukuka Aykırılığın Belgelenmesi:* Kararda, vatandaşların *hukuka aykırı muhtemel bir polis uygulamasını veya suçu* belgelemek amacıyla kayıt yapmasının, kamu denetimi ve adaletin sağlanması açısından *hayati önem taşıdığı* kabul edildi. Bu tür kayıtlar, şikayet süreçlerinde, idari soruşturmalarda ve yargı önünde *nesel delil* niteliği taşıyabilir.
3.  *Kamuya Açık Alan Ayrımı:* Danıştay, kararında önemli bir ayrıma dikkat çekti: Genelgenin iptali, *kamuya açık alanlarda* (sokak, meydan, park vb.) yapılan kayıtları kapsamaktadır. Kişinin özel hayatının gizliliğinin söz konusu olduğu durumlar veya operasyonel güvenliğin mutlak gerektirdiği özel haller bu kapsamın dışındadır.
4.  *Engellemenin Hukuka Aykırılığı ve Suç Unsuru:* Danıştay, bu anayasal hakkı kullanmayı engellemeye yönelik her türlü düzenlemenin ve uygulamanın kendisinin *hukuka aykırı* olduğuna hükmetti. Ayrıca, bu hakkın kullanılmasını fiilen engellemeye çalışmanın (örneğin, kayıt yapan kişiye müdahale etmek, cihazına el koymak) ilgili ceza kanunları kapsamında (görevi kötüye kullanma, görevi yaptırmamak için direnme vs.) *suç teşkil edebileceğini* açıkça belirtti.
5.  *AYM ve AİHM İçtihatlarına Uyum:* Danıştay kararı, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarıyla tam uyumludur. AYM daha önce benzer konularda (2014, 2019) bireylerin kamu görevlilerinin eylemlerini kaydetme hakkını ifade özgürlüğü ve haber alma hakkı kapsamında değerlendirmiş ve bu hakkın kısıtlanmasını anayasaya aykırı bulmuştu.

Kararın Yansımaları ve Önemi
Vatandaş Güvencesi:* Karar, özellikle protesto gösterileri veya kamu düzenine müdahale gibi durumlarda vatandaşların, karşılaşabilecekleri hukuk dışı uygulamalara karşı kendilerini belgeyle koruyabilmesinin önünü açıyor. "Kaydediyorum" diyen bir vatandaşın gözaltına alınması veya engellenmesi artık açıkça Danıştay kararına ve Anayasa'ya aykırı olacak.
Hesap Verebilirlik ve Şeffaflık:* Polis teşkilatının eylemlerinin vatandaşlar tarafından denetlenebilir olması, demokratik toplumun temel ilkelerindendir. Bu karar, görev gücünün kötüye kullanılmasını caydırıcı bir etki yaratma potansiyeli taşıyor.
Gazetecilik Özgürlüğü:* Haber niteliği taşıyan olayları görüntülemek gazetecilerin en temel görevidir. Karar, gazetecilerin kamu görevlilerinin eylemlerini kamu yararı adına belgelemesinin önündeki engellerden birini kaldırıyor.
Hukuk Devleti İlkesi:* Karar, idarenin (EGM) keyfi genelgelerle temel hak ve özgürlükleri kısıtlayamayacağını, bu kısıtlamaların ancak kanunla ve Anayasa'ya uygun olarak yapılabileceğini teyit ederek hukuk devleti ilkesini güçlendiriyor.

Uzman ve Sivil Toplum Görüşleri
Hukukçular ve insan hakları savunucuları kararı "tarihi", "demokrasi ve temel haklar adına büyük bir kazanım" olarak nitelendiriyor. Kararın:
Bireysel hakların korunmasında önemli bir kalkan* olduğu,
Polis-vatandaş ilişkisinde şeffaflığı* artıracağı,
Olası hak ihlallerinin ispatını* kolaylaştıracağı,
Vatandaşların devletle ilişkisinde güç dengesizliğini* bir nebze olsun azaltacağı belirtiliyor.


Danıştay'ın bu net ve güçlü kararı, sadece bir genelgenin iptalinden ibaret değil. *Kamuya açık alanda, hukuka aykırılık ihtimalini belgelemek amacıyla polis görevlisini kaydetme hakkının, Anayasa tarafından güvence altına alınmış dokunulmaz bir özgürlük olduğunu* tüm kurumlara ve kamuoyuna ilan etmiştir. Bu hakkın kullanılmasını engellemeye yönelik her türlü girişim artık sadece hukuka aykırı değil, aynı zamanda suç olarak nitelendirilebilecek bir eylemdir. Karar, bireyin devlet karşısındaki haklarının korunması ve hesap verilebilir bir kamu yönetimi adına çok önemli bir dönüm noktasıdır.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz