IMMAT Kongresi açılış oturumunda Madencilik ve Ekonomi konuşuldu
10. Uluslararası Maden Makinaları ve Teknolojileri Kongresi’nde ekonomist Meliha Okur, ekonomi politikaları uzmanı Turgay Bozoğlu ve Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkan Yardımcısı Ali Emiroğlu, madencilik kültüründen çevre politikalarına, iş güvenliğinden mevzuata kadar pek çok konuyu değerlendirdi.
- | Son Güncelleme:
- | İzmir'de Son Dakika
IMMAT – 10. Uluslararası Maden Makinaları ve Teknolojileri Kongresi’nin açılış oturumunda, ekonomist ve gazeteci Meliha Okur, ekonomi politikaları uzmanı Turgay Bozoğlu ve Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkan Yardımcısı Ali Emiroğlu bir araya geldi. “Madencilik ve Ekonomi” başlığıyla gerçekleştirilen oturumda, madencilik kültüründen çevre politikalarına, iş güvenliğinden mevzuat ve maden ekonomisine kadar pek çok konu ele alındı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı, Fuar İzmir’de gerçekleştiriliyor. Fuar ile eş zamanlı olarak TMMOB Maden Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından organize edilen 10. Uluslararası Maden Makinaları ve Teknolojileri Kongresi, akademi ve sektör temsilcilerini bir araya getirerek madencilik alanında teknik ve bilimsel gelişime katkı sunuyor. Açılış oturumu “Madencilik ve Ekonomi” başlığı altında yapıldı.
“MADENCİLİKTE KATMA DEĞER VE ŞEFFAFLIK EKONOMİYE DAHA ÇOK KATKI SUNABİLİR”
Gazeteci Yazar Meliha Okur, Türkiye’nin madenlerini çıkarırken çevreye duyarlı olması, yüksek teknoloji kullanması ve insana yatırım yapmasının önemine değindi. Sadece maden çıkarıp satmaya dayalı bir yaklaşımın ötesine geçilmesi gerektiğini belirten Okur, “Madencilik, katma değerli üretim modelleriyle ülke ekonomisine çok daha güçlü bir katkı sunabilir. Bu noktada görev yalnızca siyasetçilere değil, sivil toplum kuruluşlarına da düşüyor. Hep birlikte şeffaf ve sürdürülebilir bir madencilik sanayileşme hamlesi yaratmak zorundayız” dedi.
Okur, madencilik sektöründe mühendislerden işçilere kadar tüm çalışanların desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, “Doğru ve şeffaf uygulamalarla hareket edildiğinde kamuoyuna güven vermek çok daha kolay olacaktır” dedi. Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından önemli bir ülke olduğunu hatırlatan Okur, bu değerlerin korunarak madenciliğin yapılması gerektiğini vurguladı.
GÜVENLİK KÜLTÜRÜ GÜÇLENİYOR
Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkan Yardımcısı Ali Emiroğlu, dünyada ve Türkiye’de madencilik sektöründe yaşanan dönüşümleri değerlendirdi. Soma faciasını hatırlatarak geçmişte Türkiye’de çalışma koşullarının ağır olduğunu ve iş sağlığı ile güvenliği açısından yeterli önlemlerin alınmadığını söyledi. Emiroğlu, “Ocaklardaki havalandırma sistemlerinden tozun bastırılmasına kadar pek çok alanda teknoloji ilerledi. Artık ülkemizde 40 yıl öncesinin madenciliği yok, olması da mümkün değil. Çalışma Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Valilikler ve Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün oluşturduğu ekipler, yılda en az dört defa özellikle yeraltı madenciliğinde denetimler gerçekleştiriyor” dedi.
“YEŞİL MADENCİLİK ANLAYIŞI ÖNE ÇIKIYOR”
Ekonomi Politikaları Uzmanı Turgay Bozoğlu, Türkiye’nin genel ekonomik yapısı içinde madencilik sektörünün kritik rolüne dikkat çekti. Bozoğlu, enerji dönüşümü, elektrikli araçlar, bataryalar ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin minerallere talebi artırdığını belirterek, “Yeşil ekonomi dediğimiz kavram, aslında bir maden ekonomisidir. Dünya petrolden minerallere doğru kayıyor. Ancak madencilik artık yalnızca karlılıkla değil, çevresel ve toplumsal etkilerle birlikte değerlendiriliyor. Bu noktada yeşil madencilik anlayışı öne çıkıyor” dedi.
YORUMLAR
Yorum Yap