İnciraltı Gelişim Derneği'nden kıyı kenar çizgisi uyarısı: Toprak sahipleri hukuki süreç başlatmalı

İnciraltı Gelişim Derneği, İzmir’in İnciraltı ve Bahçelerarası bölgelerinde mülk sahibi olan yurttaşlara önemli bir konuda çağrıda bulundu. Açıklamada, şehirdeki kıyı hatlarının yıllar içinde değişmesine rağmen hâlâ 1980 yılında belirlenen kıyı kenar çizgisinin yürürlükte olduğu vurgulandı. Bu durumun, sahile oldukça uzak parsellerin bile plan dışı bırakılmasına neden olduğu belirtildi.

“1980’deki Çizgi Bugünün Gerçekliğiyle Uyuşmuyor”

Dernek tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Geçmişte İzmir’in kıyı yapısı bugünkünden çok farklıydı. Ancak aradan geçen 40 yılı aşkın sürede kentsel gelişim, kıyı yapıları ve arazi kullanımı büyük ölçüde değişmiştir. Ne yazık ki halen planlama süreçlerinde 1980 yılında kamu eliyle belirlenmiş kıyı kenar çizgisi esas alınmaktadır.”

Sadece Çizgi Dışındaki Parseller Planlara Dahil Ediliyor

İnciraltı planlama sürecinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütüldüğü belirtilen açıklamada, yalnızca kıyı kenar çizgisi dışında kalan parsellerin uygulama imar planına dahil edildiği ve imar hakkı kazandığına dikkat çekildi.

Kıyı kenar çizgisi içinde kalan veya bu çizgiye kısmen giren parsellerin ise kanunen imar hakkı elde edemediği vurgulandı.

Levent Marina Örneği Emsal Teşkil Ediyor

Açıklamada ayrıca, 2018 yılında Levent Marina çevresinde yaşanan bir uygulamaya dikkat çekildi:

“31 tapulu parsel, kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle plan dışında bırakılmıştı. Ancak hak sahiplerinin açtığı davalar sonucunda, bazı parsellerin çizgisi mahkeme kararıyla revize edildi ve bu alanlar imar planlarına dahil edildi. Bu durum, emsal teşkil edecek önemli bir gelişmedir.”

Toprak Sahiplerine Çağrı: Hukuki Süreci Başlatın

İnciraltı Gelişim Derneği, kıyı kenar çizgisi nedeniyle mağdur olan toprak sahiplerine hukuki yollara başvurmaları çağrısında bulunarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Henüz dava açmamış veya süreci tamamlamamış olan parsel sahiplerinin, hak kaybı yaşamamaları için yasal süreci başlatmaları büyük önem taşımaktadır. Mahkeme kararları doğrultusunda yapılacak plan revizyonları ile bu parsellerin imar hakkı kazanması mümkündür.”