Özgür Özel, 'İBB'ye kayyum' sorusuna yanıt verdi: 'Kalkışanı perişan ederiz'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İBB’ye kayyum atanması halinde ne aksiyon alacakları" sorusu üzerine "Buna kalkışanı perişan ederiz. Bu adım Türkiye ekonomisini batırdığı gibi sokakları da karıştırır" dedi. Özel, Cumhur İttifakı'ndaki MHP için de "Sayın Bahçeli ile demokrasi safında yeniden buluşmayı gerçekten arzu ederiz" diye konuştu.
- | Son Güncelleme:
- | İzmir'de Son Dakika
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye gündemini oluşturan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Euronews Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan süreci “darbe” olarak nitelendirerek, şunları söyledi:
CHP Genel Başkanı Özel, İmamoğlu'na özgürlük ve erken seçim talebi için her hafta sonu farklı illerde ve her çarşamba İstanbul'un bir ilçesinde düzenlenen mitinglerden bahsederek, “Bu önemli bir hareketlendirme. Yani bir ülkede seçim tarihine daha üç yıl varken üç günde bir büyük mitingler, gece mitingleri, şehir mitingleri yapılıyorsa bu önemli bir iştir. Kısa sürede 10 milyonun üzerinde imza toplantıysa bu önemli bir iştir. Bu yol haritamız çok net, sabırla ve kararlılıkla bu yol haritamızı sürdüreceğiz. İktidar partisi istediği kadar buradan kaçsın. Halkta 31 Mart 2023 günü yüzde 20'lerde olan erken seçim talebi şimdi yüzde 60'lara kadar tırmanmış durumda. Ve hepimiz biliyoruz ki yüzde 70'leri geçen bir erken seçim talebine hiçbir iktidar dayanamaz" dedi.
"DEMOKRASİ İTTİFAKINDA YER ALACAĞIZ"
Özel, gelecek genel seçimdeki ittifaka ilişkin de şunları söyledi:
“Gelecek seçimlerin hangi şartlarda yapılacağını görüp ona göre de bir ittifak belirlenebilir. Bu bir birkaç partiyle ittifakta birleşebileceği gibi, tek başına girebilir bütün partiler ama ikinci turda birleşilebilir. Ya da bir aday üzerinde anlaşılıp ilk turda bu seçimi kazanmak üzere ki bir aday üzerinde birleşilirse yüzde 60'a 40 Erdoğan'ın yenilebileceği de anlaşılıyor, burada da olabilir. Ama bizim buradaki gördüğümüz ittifak meselesi, bugünkü Erdoğan yönetimini otokrasiye evrilmesine destek verenlerle demokrasiyi savunanların yarışacağı bir seçim olacak. Biz sonuçta şimdiden söyleyebilirim ki demokrasi ittifakında yer alacağız."
"BİR SONRAKİ EL SEÇİM SANDIĞINA UZANABİLİRDİ"
"İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından ‘Türkiye Rusya olacak. Seçimler ortadan kalkacak’ gibi söylemler vardı. Böyle bir ihtimalin olduğunu düşünüyor musunuz” sorusuna da Özgür Özel, "Eğer insanlar bu yaşananlara kayıtsız kalsaydı, İmamoğlu'na sahip çıkmasalardı ve yerel seçim sandığına Erdoğan'ın uzattığı el istediğini alsaydı, bir sonraki el genel seçim sandığına uzanabilirdi. Ya da karşısındaki adayı ekarte etti. Buna ses çıkmasaydı, bir başka adayı ekarte etseydi, bir başka adayı ekarte etseydi ve kendisi için en elverişli rakiplerle seçime girseydi o zaman benzer bir durum ortaya çıkabilirdi. Halkın demokrasiye sahip çıkışından duyduğum memnuniyet ve geleceğe dair umudum böyle bir riskin olmadığını söylüyor" yanıtını verdi.
"EN KÖTÜ İHTİMALLE AİHM'DE HAKLILIĞIMIZ TEYİT EDİLECEK"
Özgür Özel, "İBB'de AK Parti döneminde yapıldığı iddia edilen yolsuzluklara dair İBB Teftiş Kurulu'nun hazırladığı dosyaların akıbeti ne oldu" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Bir önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tam dosyalar hazırlanmışken geldi. Dosyalara İçişleri Bakanlığı adına el koydu ve bu dosyaların hiçbir tanesine bir işlem yapılmadı. İBB'de 37, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde (ABB) ise 97 dosya, İçişleri Bakanlığı tarafından el konulmuş ve üzerinde hiçbir işlem yapılmayan durumda. Bugün bize, ‘Yolsuzluk yaptınız’ diye iddia ettikleri her şeyi çok fazlasıyla ve kanıtlarıyla kendileri yapmış durumdalar. Yargılamaların sonucunda bu taraflı yargı bir karar verirse de üst mahkemelerin bunu bozacağını en kötü ihtimalle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) haklılığımızı ve masumiyetimizi teyit edeceğini düşünüyoruz."
"DÜNYANIN BÜTÜN HUKUKÇULARINA İHBAR EDİYORUM"
"Süreç, Ergenekon ve Balyoz'a benzetiliyor. Bu konuda iktidara yöneltilen eleştirilere katılıyor musunuz” sorusu üzerine Özgür Özel, şöyle konuştu:
“Yürekten katılıyorum. Bu eleştirilerin doğrudan sahibi ve ilk dile getirenlerden bir tanesi benim. Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde ben kumpasları iddia ederken Erdoğan kumpas kuran FETÖ'cüleri sahipleniyordu. Sonra darbe gecesi kimin ne mal olduğu ortaya çıktı. Şimdi yeni bir kumpas kuruluyor. Erdoğan yine darbecileri savunuyor. Ben yine karşısındayım. O yüzden tarihsel olarak bir kez daha haklı çıkacağımı biliyorum. Ama burada yarattığı mağduriyetlerin artık daha fazla sürmemesini diliyorum. Eskiden FETÖ'cüler gizli tanık kullanırlardı. Bu gizli tanıkları destekleyen bir takım deliller de bulurlardı. Çoğunlukla sahte delillerdi, üretirlerdi. Biz delillerin sahteliğini ispatlamaya uğraşırdık. Şimdi delil de yok. Sadece gizli tanık. ‘Gördüm’ de demiyor, ‘Duydum’ diyor. Duyduğunu destekleyecek bir tek somut delil yok. Ben dünyanın, Avrupa'nın bütün hukukçularına bu durumu ihbar ediyorum."
"İMAMOĞLU 'YA KANAL YA İSTANBUL' DEDİĞİ İÇİN ERDOĞAN'A ENGEL”
Özel, "İmamoğlu'nun Kanal İstanbul’u hayata geçirebilmek için tutuklandığı" iddiasını ise şöyle değerlendirdi:
"Bu konuda hiç bir şüphem yok. Çünkü Tayyip Erdoğan hem Katarlılara hem birçok Arap ülkesinin yöneticilerine ki onlar Boğaz'a çok düşkündürler ve şu anda artık yeni bir boğaz yaratma hayalini sattı Erdoğan onlara. Şu anda Katar televizyonlarında, Arap televizyonlarında Erdoğan'ın resmiyle birlikte Kanal İstanbul manzaralı dairelerin reklamları dönüyor ve Erdoğan da Kanal İstanbul'u hızlandırmaya çalışıyor. Bunun önünde bir tane engel var. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İSKİ. İSKİ'nin genel müdürü, buralara yıkım kararı verdiği için şu anda gözaltına alındı, belki hapse konacak. İmamoğlu 'Ya kanal ya İstanbul' dediği için kanala karşı İstanbul'u savunduğu için şu anda Erdoğan'ın önünde bir engel. Erdoğan, mali yönden de siyasi yönden de Ekrem İmamoğlu'nu kendisine hem rakip olduğu için hem de kendisinin kurduğu bir ekonomik düzen çarkına çomak soktuğu için Ekrem İmamoğlu'ndan ve arkadaşlarından kurtulmak istiyor.”
"BU DARBENİN KAYBEDEN SİYASETÇİSİ ERDOĞAN'DIR"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini ve Avrupa’nın İmamoğlu’nun gözaltına alındığı süreçteki tavrına ilişkin ise şunları söyledi:
“İktidar değiştiğinde şüphesiz Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak. Bir kez bizim seçmenlere karşı en büyük taahhüdümüz AB’ye tam üyelik. Bu konuda 77 ülkenin 89 kardeş partisinden imzayla destek almış durumdayız. İlk günlerde AB’nin sessizliği, konu yolsuzluk olunca Avrupa'nın çok hassas olduğu şeffaflık ve hesap verebilir yönetim açısından birkaç gün bir şüpheyle yaklaşıldı. Sonra biz derdimizi doğru, net, açık, kanıta dayalı olarak anlattığımızda AB’den artık bu Türkiye'de yaşanan hukuksuzluğa Avrupa ülkelerinden de tepkiler gelmeye başladı. Tabii hepsini yeterli olarak ifade edemem. Almanya'da Sosyal Demokratların SPD'nin bizimle gösterdiği dayanışma çok önemli. Ama ileride büyük koalisyon kuracakları yeniden CSU'nun Bakanının Türkiye'ye yapmış olduğu ziyarette verdiği desteği çok kıymetli buluyorum. Macron'un süreçle ilgili doğru bilgilendirildiğini ve Macron'un ortaya koyduğu yaklaşımı çok doğru buluyorum. Ama İngiltere İşçi Partisi'nin -ki kardeş partimiz- Starmer’ın ortaya koyduğu yaklaşımı da son derece çelişkili, tutarsız bir şekilde buluyorum. İngiltere gibi demokratik geleneği bu kadar yüksek olan bir ülkede Türkiye'de yapılan bu darbe girişimine karşı böyle bir sessizlik son derece manidar. Şimdi bize çeşitli diplomatik misyonlar üzerinden 'Biz Türkiye'ye tepkilerini iletiyoruz ama kapalı kapılar ardında iletiyoruz' diye söylüyorlar. Ben de kendilerine şöyle bir yanıt verdim. Dedim ki 'Bu süreçte bu darbenin Türkiye'deki kaybeden siyasetçisi Erdoğan'dır. Avrupa'daki kaybeden siyasetçisi de Starmer’dır.’ Ayrıca günü gelip bütün her şeyi geride bıraktığımızda düşmanlarımızın yaptığı kötülükler, yüksek sözleri ve söylediği kötü sözleri değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız."
YORUMLAR
Yorum Yap