1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Yerel Yönetimler
  4. Tugay: İlerleyen dönemlerde şehir merkezini trafikten arındırmak istiyoruz

Tugay: İlerleyen dönemlerde şehir merkezini trafikten arındırmak istiyoruz

İzmir Büyükşehir Belediyesi yıllık performansını değerlendirmek amacıyla, kurumsal sürdürülebilirlik raporu lansman toplantısını Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.Tugay, sürdürebilirik açısından trafiğin azalmasına ihtiyaç olduğunu ilerleyen dönemlerde ise şehir merkezinde trafiğin arındırılması için çalışmalar yapılabileceğini dile getirdi.

  • | Son Güncelleme:
  • | İzmir'de Son Dakika

CEMRE YUVARLAK/EGELİ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi yıllık performansını değerlendirmek amacıyla, kurumsal sürdürülebilirlik raporu lansman toplantısını Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya İZBB Başkanı Cemil Tugay, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin, Tire Belediye Başkanı Hayati Okuroğlu ve katılımcılar yer aldı. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Tugay, sürdürebilirik açısından trafiğin azalmasına ihtiyaç olduğunu ilerleyen dönemlerde ise şehir merkezinde trafiğin arındırılması için çalışmalar yapılabileceğini dile getirdi. 

“ŞEHİR MERKEZİNİ TRAFİKTEN ARINDIRMAK İSTİYORUZ”

“Göz boyamak için bu işleri yapıyor gibi görünenler var” diyen Tugay, “Bir şeyler yapıyor gibi görünenler çok fazla. Petrol şirketleri çevreci işler yapıyoruz falan diyorlar. Bakın lütfen… Sizin durmanız lazım. Petrol satmamanız lazım. Petrol olmadan önce bu dünya nasıl olacak diyorlar? Keşke öylesine bir bilinç ve kamu idaresi anlayışı olsa… önümüzdeki yıllarda şehir merkezini trafikten olabildiğince arındırmak istiyoruz. Bunun için önemli adımlar atmak istiyoruz. Dünyada bu tarz örnekler var. En azından hafta sonları yaya olarak bir yerlere gidilse ve trafiği kısıtlamayı düşünüyoruz. Bu tür kararlarda halkımızın desteğine ihtiyacımız var. Herkesin sağlığı ve dünyanın geleceği için bunu yapmamız gerekiyor. Benim için ve bu çalışmadan haberi olmasa da genç insanlar ve çocuklar için çok değerli bir şey yapıyorlar. Bu sadece sizin bir şeyler yapmanız değil çevredeki insanları ikna etmenizi diliyorum. Aynada yüzünüze bakarken çok saygın bir insana baktığınızı unutmayın” ifadelerini kullandı.

“BULUNDUĞUMUZ NOKTA ÇOK KÖTÜ”

 “Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bu toplantı aşamasına gelmek kolay olmadı, Uzun bir uğraş ile 2024 yılının verileri toplarak sonuçlandırma aşamasına geldiler. Hazırlanmış olan rapor İZBB’nin kurumsal olarak yapılarını içeren bir rapor belediye ile ilgili bir rapor. İZBB’nin bu konuda ne kadar ciddi çalışmalar yaptığını fark etmek lazım. Kurum olarak sürdürülebilirlik sürecinde kendimize çeki düzen verme kendi kurumumuz içerisinde anlayış ve düzen oluşturmak daha sonra şehrin diğer kurumlarına öğretme düşüncemiz var. Öğretme demek zorundayım birçok kurum sürdürülebilirlik konusunda duyuralı ve elinden geleni yapıyor ama birçoğunda istenen başarı elde edilemiyor. Bulunduğumuz nokta kötü bir nokta İzmir için demiyorum ama dünya için diyorum” dedi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİK RAPORUNU İLK YAZAN İZBB’DİR”

Tugay, “Kendimizi ortaya koyuyoruz kendimize güveniyoruz. Çalışacağız diyoruz, biraz önce söylendi ama ben de söyleyeyim Türkiye’de ilk belediye bunu yapan İZBB. Biz bunun çalışmasını Karşıyaka’da yaptık ama nihayetlendiremedik burada nihayetlendiriyoruz. GRI standartlarında sürdürülebilirlik raporunu yazmış ilk belediye İzmir Büyükşehir Belediyesidir. Biz konuda çok hassasız” dedi.

“DÜNYANIN DENGESİNİ BOZDUK”

Başkan Tugay, “Bu konu konuşulduğunda şöyle bir rahatsızlık hissi ile konuşuyorum. Normalde belediyenin otobüs, temizlik işleri yok mu neden sürdürülebilirlik ile uğraşıyor diyenler olduğuna eminim. Ama toplumun büyük kısmı bu konuyu önemsemiyor. Vahim bir hata yapılıyor. Aklı başında insanlar olarak bu konuda bir şeyler yapma zorunluluğu hissediyoruz. Dünya herkesi doyurmaya yetecek zenginliğe sahip ama 100 tane dünya olsa a gözlü insanları doyuramıyorsunuz. Bir yerlerde hata yapıldığını herkes anlıyor. Çiftçi bakıyor eskisi gibi topraktan verim alamıyor, Bir şeylerin fiyatı anormal olarak yükseliyor. Çünkü doğanın dengesi bozuluyor kaynak sorunları nedeniyle fiyat artışları var. Karbon vergisi alınacak diyorlar o zaman anlıyorsunuz. İşler gitmiyor, işler kötü gitmeye devam ediyor. Bizler dünyanın dengesini bozduk. Aşama aşama kötü bir yer haline getiriyoruz. Birileri bu işleri halleder, ya da ben kaç sene daha yaşayacağım ki banane diyenler var sorumluluk almaktan kaçınanlar, yaşamlarındaki kişisel konforuna bakan ya da kendi kazancından başka bir şey düşünmeyen insanlar var” diye konuştu.

“HERKES KENDİNİ SORGULAMALI”

Tugay, “Dünyada yaşayan tüm canlıların hayatını birer birer hayatını yok etmeye devam ediyoruz. Şans belki balım yağmur yağar belki, diye düşünüyorlar ama ölçülebilir gerçekler var. Bundan sonra yağmur yağmayacak diyor mesela bu susuzluktan kurudu. Ağaçlar kurudu öldüler, bunlarla birlikte birçok canlı popülasyonu da azaldı. Ne denizlerde eskisi kadar balık var ne de kendine yetecek yeterli suyu bulacak canlı türü var. Şunu herkesin kendisine sormasını rica ediyorum. Yaşadığımız şeyler tesadüf mü şans mı yoksa yapılan yanlışlıklar mı? Dünyada yaşayan herkesin hatası ile oldu bunlar” ifadelerini kullandı.

“İZMİR 2030’DA KARBON NÖTR OLMAYA ADAY”

“Şehrimizin dünyamızın geleceğini düşündüğümüz için, böyle bunların farkında bir kurum olarak, gönüllü katılımıyla oldu” diyen Tugay, “Herkese bunları anlatmaya çalışıyoruz. Neyi başarabileceğimizi tam bilmiyorum. İzmir 2030 yılında karbon nötr olmaya aday bir şehir, karbon salınımını dengelemek gerekiyor. Nasıl yapacağız? Enerji verimliliğini çalışarak, daha az enerji nasıl tüketebiliriz, kendi içerisindeki ulaşımı nasıl sürdürülebilir yapabiliriz bunları yaparak ama sadece bunlar da yetmiyor. Ne yapmalıyız?” dedi.

İKLİM DOSTU BESLENME

Tugay, “İklim dostu beslenme diye bir terim var artık, doğaya zarar vermeyecek şekilde beslenmeyi düzenlemek en önemlisi israf etmemek. Siz onu çöpe attığınız zaman üretim aşamasındaki kaynağı israf etmiş oluyorsunuz. Sadece ihtiyacınız olanı almak ve onu tüketmeye çalışmak inanılmaz büyük bir fark oluşturur. Zengini yoksulu fark etmeden hepsini birden etkileyecek bir şeyden bahsediyorum çok mu zor ihtiyacımız olanı tüketmek fazlasında kaçınmak. Baktığımız zaman insanların büyük çoğunluğu israf içinde” dedi.

“BM RAPORUNA GÖRE 2027-2028 YILLARINDA GERİ DÖNÜŞÜM İMKANSIZ HALE GELECEK”

“Diğer bir konu yerel ürünleri tüketmek” diyen Tugay, “Uzak Asya’dan falan gelen gıdaları tüketmemek gerekiyor. Her biri buraya gelene kadar dünya kadar yakıt ve karbon emisyonu yükleri ile geliyor buraya, Yaşam dostu beslenme diye bir şey olduğunu herkesin anlaması lazım. Et ve süt tüketimi çok fazla kaynak tüketen ürünler. Bunun dozunu ayarlamak gerekiyor. Böyle basit anlayışlarla ihtiyacın kadar tüket mantığıyla. Ben kendi evimde de çok dikkat ediyorum. Gereksiz ışıkları kapatıyoruz. Işıkları kapatıyoruz. Kendimize yeni bir yaşam şekli geliştirmek zorundayız. Bir kişinin iki kişinin dikkati ile değil hep beraber yapmalıyız. BM’nin raporuna göre 2027- 2028 yılından sonra geri dönüşün imkânsız hale gelecek diyorlar karbon üretmeyi durdursak da geri dönemeyeceğiz. Bir grup insan bu yaşamda nasıl hayatta kalır onu göreceğiz. Kişisel keyfimiz için elektriği daha az tüketemediğimiz için kendi elimizle yok etmiş olacağız. Hepimiz geçici olarak kamuda görev yapıyoruz bunlar geçici olabilir ama dünyaya karşı sorumluluğumuz geçici değil. Bu sorumluluk herkesin üzerinde. O yüzden bu raporlama çalışmasını yapıyoruz. Kurumun işleyişinde hatalı noktaları düzeltmemizi sağlayacak” diye konuştu.

 

“ÇİFTÇİ VE ÜRETİCİNİN REFAHI ARTACAK”

İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Erçin Güdücü, “İZBB’nin 2024 kurumsal sürdürülebilirlik raporunun böyle şeffaf ve hesap verilebilir olmasını kutluyoruz. Beraber hareket edeceğimiz bir rapor olarak görüyorum. Borsamız açısından destek vereceğimizi ifade ediyorum. Sürdürülebilirlik içermiyor çok katmanlı ve sorumluluk içeren tarafta. Herksin taşın altına elini koyması gerekiyor. Özellikle kamu kurumları dair kapsayıcı ve düzenleyici politikaları çerçeve çizmesini ve stratejik yollar çizmesini özel sektöre ve diğer kurumlara motive edici olmasını bekliyoruz Özel sektör de yatırım gücüyle, bunu bir rekabet avantajına dönüştürmeyi ve kaynak optimizasyonu sağlamaya geçecek. Bunu ümit ediyoruz. Toplumsal farkındalığı arttıracak faaliyetler yapmak ve hesap verilebilirliği desteklemek, ölçümler de söz konusu, yasalara uyum, iş birliği dediğimiz yerde buluşuyor. Sürdürülebilir kalkınma için eşsiz bir piyasa, biz konumuz tarım ve gıdada, akıllı tarım uygulaması, yerel üreticilerin desteklenmesi, kooperatifleşme gibi uygulamalar. Bunlar çiftçi ve üreticilerin refahını arttıracaktır” dedi.

“BERABER HAREKET ETMELİYİZ”

Biz artık bu tercih değil zorunluluk olan sürdürülebilirliğin paydaşı olmaktan gurur duyuyoruz. Kamu akdemi özel sektör olarak bu coğrafyanın kaynaklarını etkin kullanabileceği paydaşlar olmayı ve hepimizin kabul etmesi beraber hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Sürdürülebilirlik bir yaşam tarzı, su tüketimi bile bireysel kullanımda yüzde 30-40’lara kadar tasarruf sağlanabiliyor.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz