Tugay İzmir’in yol haritasını Egeli Gazete TV’de açıkladı: Deprem ve ulaşım master planları yapılacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Egeli TV’de katıldığı programda uygulayacakları yol haritasını açıkladı. Tugay, “İzmir için bir ulaşım master planı yapıyoruz. İzmir için bir çöp master planı yapıyoruz. İzmir için bir deprem master planı yapıyoruz. İzmir için kapsamlı bir kentsel dönüşüm planlaması yapıyoruz” dedi.

Egeli Gazete TV’de katılıdğı program önemli açıklamalar yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay yol haritasını ortaya koydu. Egeli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz’ın soruların yanıtlayan Tugay, “İzmir için bir ulaşım master planı yapıyoruz. İzmir için bir çöp master planı yapıyoruz. İzmir için bir deprem master planı yapıyoruz. İzmir için kapsamlı bir kentsel dönüşüm planlaması yapıyoruz. İzmir’de 2017’de Ulaşım Master Planı yapılmış. Ama o plana uygun şehir gelişmemiş ya da o plana uygun olarak yatırımlar yapılmamış. Dolayısıyla yenilenmesi lazım. O nedenle yeniden yapılıyor. Deprem master planı yok. Sadece 1999 yılında yapılmış” dedi.

MİLLETVEKİLİ İZMİR’İN KENT SORUNLARINA MESAFELİ
Tugay, İnsanların hangi partiden olursa olsun, milletvekillerinin, özellikle milletvekillerinin İzmir'e sahip çıkacak şekilde bir tutum takınması gerektiğini belirterek, “Milletvekilleri yerel konulara biraz mesafeli olduklarını herkes görüyor. Sadece bunu benim söylememin bir anlamı yok” ifadelerini kullandı.

İzmir ne yazık ki çöp gibi, su gibi, Körfez temizliği gibi konularda ciddi sorunlar yaşıyor. Biz bu her gelen belediye başkanlarına bu sorunların ne zaman düzeleğini soruyoruz. Sizin döneminizde bu sorunlar çözülecek mi? Yoksa sizden sonra gelen başkanlar ada aynı sormak zorunda mı kalacağız?
Ben enkaz devraldtım demek istemem. Böyle bir ifade doğru olmaz. İzmir büyük bir metropol şehir. 4.5 milyon nüfusu az değil. Geniş bir alanda yerleşmiş. Biraz da dağınık yerleşmiş bir şehir. Diğer taraftan yani Türkiye'nin genel sorunları var. Türkiye'nin genelinde bütün bu konuştuğumuz konularla ilgili sadece İzmir'de değil, Türkiye'nin her yerinde sorun var. İzmir'in kendine göre daha iyi durumda olduğu konular var. Daha geride kaldığı durumlar var. İşte çöp konusu mesela daha geride kaldığı bir durum. Doğrudur.
Ama neticede bunların hepsini çözebiliriz. Şimdi benim aşağı yukarı 3,5 yılım var. 3,5 yıl içerisinde bunların hepsini çözerim diyemem. Dersem bu doğru olmaz, mümkün değil. Ama şöyle bir şey söylüyorum ve bunun gereğini yapmaya çalışıyoruz. Diyoruz ki: "İzmir için bir ulaşım master planı yapıyoruz. İzmir için bir çöp master planı yapıyoruz. İzmir için bir deprem master planı yapıyoruz. İzmir için kapsamlı bir kentsel dönüşüm planlaması yapıyoruz.”
İzmir’de 2017’de Ulaşım Master Planı yapılmış. Ama o plana uygun şehir gelişmemiş ya da o plana uygun olarak yatırımlar yapılmamış. Dolayısıyla yenilenmesi lazım. O nedenle yeniden yapılıyor. Deprem master planı yok. Sadece 1999 yılında yapılmış.
İzmir’de çözümler için yol haritaları yapıyoruz içinde bulunduğumuz güncel duruma göre. Ama bundan sonrası için ben ya da benden sonra kim belediye başkanlığı yapacaksa o kişinin o plana uygun çalışma zorunluluğu var. Burada da biraz halkımıza, biraz basınımıza, biraz sivil toplumumuza görev düşüyor.

İZMİR’İN MİLLETVEKİLLERİ YEREL KONULARDA MESAFELİ
Siyasetçilerimize de görev düşüyor ama siyaseti böyle hani takım tutar gibi yapmaması lazım insanların. Yani bu kentin milletvekillerinin bu kentle ilgili yanlış bir şey olduğunda iktidar hata yaptıysa gerekirse iktidarı, belediye hata yaptıysa belediyeyi eleştirmesi lazım. Ve halkla bu kurumlar arasında gerçekten çözüm amaçlı köprü olmaları lazım. Yani siyaseti biraz bu yönde olgunlaştırmamız gerekiyor.
İnsanların hangi partiden olursa olsun, milletvekillerinin, özellikle milletvekillerinin İzmir'e sahip çıkacak şekilde bir tutum takınması gerekiyor. Bunlar bir araya gelirse, yani doğru master planlar yapıldı. Biz ilk adımlarını attık, götürebildiğimiz kadar ileri götürdük. Sonrasında belediye el değiştirdi. Başka bir başkan geldi. Onun zamanında da halk, sivil toplum, basın, siyasetçiler neyin doğru olduğunu biliyorlar. O yoldan gitmesi gerektiğini söyleyecekler yeni belediye başkanına. Ve o şekilde belli bir vadede tabii ki çok iyi bir noktaya gelmişiz. 

İzmir'in milletvekilleri sizce yeterince sahip çıkmıyor mu İzmir'e? 

Yerel konulara biraz mesafeli olduklarını herkes görüyor. Sadece bunu benim söylememin bir anlamı yok. 

-İzmir'in yol haritasında böyle belli başlı başlıklarda neler var?

Bir master plan ihtiyacı var. Binaların dönüşümü, işte yeni yerleşim bölgelerinin belirlenmesi, kamu binalarının ya da toplu kullanılacak yapıların durumu. Kamunun önemli yapılarının yollar, viadükller ve tüneller dahil ele alınmalı. Onların deprem açısından gözden geçirilip gerekli önlemlerin alınması, güçlendirmelerin yapılması. Bütün bunları kapsayan bir deprem master planına ihtiyaç var. İşte bir atık master planı, bir su master planı, ondan sonra bu bu tür şeylerin hepsinin planlanması lazım. Ve ee, üç tane konunun çok önemli olduğunu biliyoruz. Ulaşım, kentsel dönüşüm ve altyapı. Yani bunları çözmemiz lazım. 

ANKARA’DAKİ GÖRÜŞMELERİM SONUCU İZMİR KAZANDI
-İzmir’in sorunlarıyla ilgili Ankara’da Hükümet yetkilileriyle görüşmeleriniz oldu. Ziyaretlerinizi siyaseten eleştirenler de oldu.  Görüşmelerinizden somut sonuçlar elde edildi mi?

Ben İzmir'in Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yani İzmir'in sorunlarının çözümü için görüşmem gereken insanlarla görüşürüm ki bakanlıklarla görüşmem kadar doğal bir şey yok. Burada ulaştırma Bakanıyla, Maliye Bakanıyla, Çevre Şehircilik Bakanıyla yaptığım görüşmelerin hepsinden de bir mesafe aldık, bir yol aldık. İzmir kazandı. Çözüme doğru giden adımlar atıldı.
0Yani her şey somut olarak sonuçlandı demiyorum ama. Neticede ben şuna inandım, inanıyorum ki biz bu görüşmelere devam ettikçe çözüme de ulaşırız. Yani bunun bir belediyenin bakanlıkla görüşmesinden daha doğal ne olabilir? Ben Türkiye anlıyorum. garipleşti tabii. Yani. Kutuplaştığı için Türkiye. Bir de değişik bir siyaset yapıldığı için eee yani kentin yararı pek düşünülmüyor. İkinci plana atılıyor. Siyaset daha önde.
Bakın siyasi görüşlerimde bir değişme, bir yok Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin görüşlerini aynen taşıyorum. Bununla ilgili bir sorun yok. Ama konuştuğumuz konu siyaset değil ki. Konuştuğumuz konu şehrin sorunları. Bunlarla ilgili tabii ki görüşeceğiz. 
Böyle devam edersek sorunlarımızı birer birer çözeceğimizi düşünüyorum.