Çeşme Reisdere kıyılarında yeni imar baskısı: Doğal sit alanı konut ve turizme açılıyor

Çeşme’nin en bakir kıyı bölgelerinden biri olan Reisdere Kermeyanyalısı, yeniden yapılaşma baskısıyla gündemde. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ’ye ait 3021 ada 1 ve 2512 numaralı parselleri kapsayan koruma amaçlı imar planlarını 9 Aralık 2025 itibarıyla askıya çıkardı. Yaklaşık 127–140 dönümlük doğal sit alanının büyük bölümünün “Turizm–Konut–Ticaret Alanı” olarak planlanması, bölgenin korunmasına yönelik kaygıları artırdı. Yeni planda, mevcut koruma statüsüne rağmen %95’e varan konut fonksiyonu tanımlandığı belirtildi.

Reisdere kıyılarında daha önce 2020 yılında gündeme gelen planlar, yargı tarafından iptal edilmiş ve karar Danıştay tarafından onanmıştı. Çevre örgütleri ve uzmanlar, benzer içerikteki bir planın yeniden hazırlanmasının “yargı kararlarının yok sayılması” anlamına geldiğini vurguluyor.

Planlama alanının denize 50 ve 100 metre yakınlığındaki sahil şeridi bölümlerini kapsadığı, buna rağmen yapılaşma yoğunluğunun artırıldığı ifade ediliyor. Kıyı Kanunu ve sit alanı ilkelerine aykırı olduğu belirtilen yeni plan; Reisdere’de kanalizasyon, arıtma, elektrik ve içme suyu altyapısının bulunmaması nedeniyle çevresel riskleri de beraberinde getiriyor.

Uzmanlara göre, altyapının bulunmadığı bu alanda konut ve turizm yapılaşması, atık suların denize karışması, kıyı ekosisteminin çökmesi ve geri dönüşü olmayan çevresel tahribata yol açabilir. Yoğun yapılaşmanın Çeşme’yi kısa sürede “Kuşadası benzeri aşırı betonlaşmış bir turizm merkezine” dönüştürebileceği uyarıları da dile getiriliyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin plana ilişkin olumsuz görüş verdiği, planın parçacıl olduğunu, sit bütününde koruma planı yapılması gerektiğini ve çeşitli mevzuat aykırılıkları barındırdığını bildirdiği öğrenildi.

Yapılan toplantıdan sonra açıklamalarda bulunan Çeşme Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler “Alaçatı’daki bu kent suçunu durdurduk. Alaçatı’nın en güzel koylarından birinin yağmalanması, talan edilmesi ve denizin tahrip edilmesi engellenmiştir. Denizaltına yapılmak istenen 20.000 m²’lik beton yapılaşmanın önüne geçilmiştir. Ancak süreç bitmiş değildir. Bu projenin başka yöntemlerle, alternatif yollarla tekrar gündeme getirileceğini biliyoruz. Bu nedenle mücadelemiz sürecektir. Biz Çeşme halkı ve Çeşme Çevre Derneği olarak, Alaçatı koyunun korunması için hukuki çerçevede tüm müdahaleleri yapacağız. Doğamızı, denizimizi ve mirasımızı rant uğruna yok ettirmeyeceğiz.” Dedi. 

Çeşme Çevre Derneği, söz konusu planı “kıyı yağması” olarak nitelendirerek tüm yurttaşları ve sivil toplum kuruluşlarını itiraz etmeye çağırdı. Askı süresi 7 Ocak 2026’da sona eriyor.