Tugay’dan AK Parti Konak İlçe Başkanı Başdaş’a suç duyurusu: Böyle sorumsuz insanların siyasette olmaması lazım

Egeli Gazete TV yayınına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Onat Tüneli çevresindeki evlerde yaşananlara değinen Tugay, “Ama yani bu süreçte çok üzüldüğüm şey şu oldu. AK Parti'nin Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş. Yani inanılmaz bir insan. Ben yani nasıl bir şeyle yaptığını anlayamadım. Yani kamu görevlilerine karşı çıkıyorsunuz. Kamu görevlilerine hakaret ediyorsunuz. İnsanları kamu görevlilerine karşı kışkırtıyorsunuz. Ya biz bütün yasal nedenlerle zorunlu olarak böyle bir karar almışız. AFAD binaları boşaltılması gereken ve yıkılması gereken bina olarak belirlemiş bakın. Öyle bir yerler bunlar. Siz gidip orada sadece siyasi kimliğinizle insanlara böyle pervasızca belediye başkanı suçlu, bilmem kim suçlu falan diye böyle sloganlar atıp insanları ayaklandırmaya çalışıyorsunuz. Dehşete kapıldım. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacak. İzmir halkı bunların yaptığı siyasete çok dikkat etsin” dedi.

. -İzmir'de bir de Onat Tüneli sorunu var. Orada bir sıkıntı var. Çatlayan evler var. Oradaki sorun nasıl çözülecek?

Bunlar tünelin ilerleyiş aşamasında bir iki tane hassas yerde zannediyorum zeminde sarsıntı falan olmuş. O zaman bazı yerlerde çatlamalar olmuş. Biz bununla ilgili 6 aydır uğraşıyoruz aslında. Bu konu ilk geldiği zaman yani evimizde çatlak oluştu falan deyince hemen acilen bizim ekipleri gönderdik. Tabi dediğim gibi aylardır uğraştığımız bir konu. Yeni bir konu değil. Bazı evlerde çatlaklar tespit ettiler. Bazı evlerde de riskler gördü arkadaşlarımız. Ama şunu da söylememem lazım. Yani bu evler aslında çoğu zamanında ruhsatsız, izinsiz yapılmış evler. Standartlara uygun yapılmış evler değil. Yani Suçlamıyorum ama biraz bu evlerin bu hale gelmesinin arka planda da böyle bir durum var. Neticede hiç önemli değil yol olması. Vatandaşımız bizim için değerli ve biz bu durumda ne yapabiliriz diye bakıyorduk. 
Seçenekler şunlardı. Yani dedik ki eğer o evde oturması sakıncalıysa size başka bir yerde ev verelim. Başka bir yerde ev kiralayalım. Yani bir kirada oturun kirasını biz verelim. Hatta 1 yıllık kirayı peşin verelim. Ya da sizi bir otele alalım, otelde kalın. Ya da burayı biz satın alalım, bize verin.
Siz vereceğimiz parayla başka yerde de kendinize ev alın. Bu seçenekler sunuldu. Ve bu şekilde bazı evler zaten şey oldu, kamulaştırıldı yani uzlaşmayla alındı. Bazı vatandaşlarımıza kira parası ödendi ve ödenmeye de devam ediyor. Fakat ben buradan çıkmam, bir yere de gitmem, illa oturacağım diyenler var. Ama burası riskli diyoruz, sıkıntılı diyoruz. Ben anlamam diyorlar. Yani şimdi eve bir şey olursa Allah korusun. Arkadaşları ben tekrar tekrar uyardım. Hiçbir risk almayın dedim yani. Neyse problem vatandaşa yardımcı olalım. Tabii. Azami desteğimizi yapalım. Ve o çerçevede zaten büyük oranda uzlaşılmış vaziyette. 
Fakat sorun şu. Tabii yani adamlar şunu diyor. "Ya" diyor, "Niye bizim altımızdan tünel geçti? Niye biz bu sorun yaşadık?" Şimdi haklı da görünüyorlar. olarak. Bu tünel keyfi nedenlerle yapılmış bir tünel midir, ihtiyaçtan kaynaklanmış bir şey midir? Hemen Yeşildere'ye gidin. Yeşildere'den geçerken oradaki trafik yoğunluğunu görün. O trafik yoğunluğunu azaltmanın en önemli ihtiyaçlarından birisi oradaki trafiği alternatif bir yola doğru almak.
İşte bu tünel tam olarak Yeşildere'den Buca'ya, Buca'dan Bornova'ya gidecek alternatif bir yol olarak çalışacak bir hat. Çok önemli bir hat. 

-Bu yol ne zaman bitecek? Önümüzdeki yıl kullanabilecek miyiz o yolu?

Şimdi toplam 5 km'lik bir tünel burası. Yani 2,5 km bir tarafta, 2,5 km bir tarafta. Bir taraf tamamen bitti. Diğer tarafta da son 70-80 metredeyiz. O da bittikten sonra işte elektromekanik düzenleri yapılacak. Bir de bir bağlantısı var. İnşallah işte şu aksilikleri aşabilirsek yani ben bir an önce bitsin istiyorum. 
 

DEHTEŞE KAPILDIM, İZMİR HALKI BU TÜR İNSANLARA DİKKAT ETSİN
Ama yani bu süreçte çok üzüldüğüm şey şu oldu. AK Parti'nin Konak İlçe Başkanı. Yani inanılmaz bir insan. Ben yani nasıl bir şeyle yaptığını anlayamadım. Yani kamu görevlilerine karşı çıkıyorsunuz. Kamu görevlilerine hakaret ediyorsunuz. İnsanları kamu görevlilerine karşı kışkırtıyorsunuz. Ya biz bütün yasal nedenlerle zorunlu olarak böyle bir karar almışız. AFAD binaları boşaltılması gereken ve yıkılması gereken bina olarak belirlemiş bakın. Öyle bir yerler bunlar.
Siz gidip orada sadece siyasi kimliğinizle insanlara böyle pervasızca belediye başkanı suçlu, bilmem kim suçlu falan diye böyle sloganlar atıp insanları ayaklandırmaya çalışıyorsunuz. Yani bunların görüntüleri falan toplandı. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacak. Ama şunu söylüyorum bakın. İzmir halkı bunların yaptığı siyasete çok dikkat etsin.

Çünkü eğer böyle insanlara teslim olursak biz bu şehirleri problemlerden kurtaramayız. Biz oradaki vatandaşımızın hakkına sonuna kadar sahip çıkıyoruz. Ama bizden kendisi için riskli ve tehlikeli bir şey yapmamızı istediğinde bunu yapamayız. Herhangi bir siyasetçi de çıkıp buna rağmen insanları bize karşı kışkırtmaz. Biz kimiz? Ben Cemil Tugay şirketinin patronu değilim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Yasalardan gelen haklarımı kullanıyorum. Ve kişisel haklar olarak kullanmıyorum. Bana bir faydası yok. Yani tünel yapıldığında o tünelden ben geçeceğim diye yapmıyoruz o tüneli. İzmir halkı geçecek diye yapıyoruz. Yani devlet yönetmek sorumluluk ister. Böyle sorumsuz insanların siyasette olmaması lazım. Yani bu kişi özellikle dikkatimi çektiği için söylüyorum. Yine yıkılması gereken kaçak bir binada da aynı şeyi yaptı. Yani dehşete kapıldım ama İzmir halkının bu tür insanlara özellikle dikkat etmesini rica ettim. 

ÇAĞATAŞ GÜÇ’ÜN BAŞARILI OLMASI İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM

-Geçen ay yapılan CHP Kongresinde çok önemli bir değişiklik oldu. Genel Sekreter Yardımcınız Çağatay Güç İl Başkanı seçildi. Bu gelişme belediye ile il yönetimi arasındaki koordinasyona yansıdı mı? Ya da bu konuda yeni çalışma ve girişimler olacak mı?

Bizim belediyeyi Çağatay Başkana anlatmamız gerekmiyor çünkü kendisi çok iyi biliyor. Hatta 30 ilçenin bütün sıkıntılarını biliyor. Hepsinin içindeydi. Dolayısıyla ne yaşadıysak ve ne yaşıyorsak biliyor. Mesela şu tüneldeki olay olduğu gibi. Yani bunu bilmiyor diye bir şey yok. Kendisi hepsini biliyor. O yüzden anlatabilir. Bu bizim için rahatlık. Ama diğer taraftan gerçekten çok zor bir görev üstlendi. Siyasi açıdan maalesef böyle kriz dönemi diyebileceğimiz bir dönemde il başkanlığı yapıyor. Tutuklamalar, cezaevleri, işte tehditler, baskılar filan yerel yönetimleri inanılmaz zorda. Partinin halen kendi içerisinde tartışmalar, uyuşmazlıklar filan var.
Ben Çağatay Güç’ü İzmir için şans olarak görüyorum. Başarılı olması, yalnız kalmaması için üzerime ne düşüyorsa yapacağım. Ama bu çok zor bir görev üstlendi. Allah kolaylık versin. 

-Önümüzdeki 28-30 Kasım’da CHP Kurultayı var. Özgür Özel özellikle milletvekilleriyle ilgili rahatsızlıklarını dile getirmişti. PM ve MYK’da milletvekillerinin daha az sayıda yer alacağı iddiaları var. Sizin de milletvekillerinin kent sorunlarına yeterince eğilmediği konusunda görüşleriniz var. Sizin PM ve MYK’da bu anlamda bir beklentiniz ya da talebiniz var mı?

Ben Özgür Özel’in güçlü bir kadroya ihtiyacı olduğunu, siyasette böyle zor bir dönemde gerçekten onunla beraber uyumla çalışacak bir ekibe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ben gidip şu güne kadar genel başkanla Parti Meclisi konusunda bir konuşmada bulunmadım. Yani hatta şöyle düşünüyorum. Kendisi davet ederse ve konuşmak isterse konuşayım. Yoksa diğer türlü karışmayacağım. 
Cumhuriyet Halk Partisi’nin önünde çok zorlu bir sınavı var. Genel seçime gireceğiz. O genel seçimi kazanmamız gerekiyor. Bu genel seçimi nasıl kazanabiliriz? Halkın güvenini kazanarak halka Türkiye'nin yönetiminde neler yapacağımızı vaat ederek, daha doğrusu onları anlatarak. Yani benim beklediğim, istediğim şey şu. Yani parti üst yönetimi, partinin vitrini olarak kamuoyunun önüne çıkan insanlar, toplumun karşısına çıktığı zaman güçlü dursunlar, güven versinler ve partinin ne apacağını halka iyi anlatsınlar. Bu artık İzmir'in özel sorunlarının dışında bir konu. 

İZMİR’İN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİNDEN DAHA FAZLA KATKI BEKLİYORUM

Aslında bugün İzmir'in yerel sorunlarını çözmede daha etkili olabilecek kişiler hükümetin milletvekilleri. Cumhur İttifakı'nın milletvekilleri İzmir'in sorunlarını çözmede etkili olabilirler. Bizim partimizin milletvekillleri daha çok eleştiride bulunabilir ya da belediyeyi savunmaya çalışabilir. Buna gerek yok. Yani biz kendimizi savunuruz ya da il başkanımız var. İşte il yönetimi var. İlçe başkanları var. İlçe belediye başkanları var. Bizler kendimizi savunur ve anlatırız.
Ancak esasen Hükümetin İzmir'le ilgili daha olumlu şeyler yapmasını sağlayacak olan kişiler Hükümetin ve Cumhur İttifakı'nın milletvekilleri. Onlardan daha fazla katkı beklerim yani.