Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) tarafından, üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi ile Konservatuvarı’nın Tınaztepe Yerleşkesi’ne taşınmasına ilişkin bazı yayın organları ile internet sitelerinde yer alan haberlere ilişkin bir açıklama ihtiyacı duyulmuştur. Üniversite yönetimini de hedef alan ve gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan iddiaların aslı ve özeti şudur:
Yaygın eğitim ağıyla İzmir genelinde faaliyet gösteren Dokuz Eylül Üniversitesi, eğitim ve bilimsel faaliyetlerini başarıyla sürdüren; bölgesel ölçekte kamu hizmeti sunan bir yükseköğretim kurumudur. Ülkemizin en saygın markalarından biri olan üniversitemiz, faaliyetlerine ilişkin bütün konularda büyük bir titizlik ve sorumlulukla hareket etmekte, mensuplarının ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini her şeyin üstünde tutmaktadır. Bu noktada üniversite yönetimimiz, ortaya çıkabilecek bütün olumsuzluklara karşı gerekli tedbir ve önlemlerini zamanında almaya dikkat etmektedir.
Deprem gerçeğini yaşamak zorunda olan ülkemizde; kendisine ait bina ve yapıların depreme dayanıklılığı konusundaki çalışmaları büyük bir hassasiyetle yürüten kurumumuz, ilgili mevzuat çerçevesinde mevcut durumu ortaya çıkartacak bir çalışma yapmıştır. Ortaya çıkan neticede, Güzel Sanatlar Fakültesi ile Konservatuvarımızın bulunduğu yapıların depreme dayanıksız olduğu belirlenmiştir. Bu vahim tablo karşısında konuyla ilgili veriler hızlı şekilde kurum içi düzenlenen toplantılarla dile getirilmiş ve kamuoyu ile de paylaşılmıştır. Gerçekleştirilen son toplantıda bilgi, belge ve fotoğraflarla durum bütün mensuplarımıza tek tek anlatılmıştır. Her iki birimimizin ivedi taşınmasına ilişkin yapılan değerlendirmede konunun bir tercihten öte kanuni bir zorunluluk halini aldığı; tehlikenin kapıda olduğu açık ve net şekilde ifade edilmiştir. Bunun yanında Tınaztepe’de yeni yapılmış olan binamızın da her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde birimlerimizin isteğine uygun olarak dizayn edileceği de vurgulanmıştır. Özveride bulunmasını istediğimiz mensuplarımıza, yeni binalar yapılıncaya kadar eğitim ve öğretim faaliyetlerinin devamını sağlamak için geçici bir çözüm bulunduğunun altı çizilmiştir. Katılımcı yönetim anlayışının gereği olarak yapılan bu toplantıdaki geri dönüşler ise konunun aydınlatılması ve fikir birliğine varılması açısından bizleri mutlu etmiştir.
Hal böyleyken; siyasi bir partinin milletvekili olan bir kişinin büyük bir sorumsuzluk örneği göstererek kurumumuzu temsil eden Rektörlük Makamını ve üniversite yönetimini, ‘rantçılara peşkeş çekecek insanlar’ olarak suçlaması, akla ve mantığa uygun değildir. Üstelik, birçok mensubumuzun üniversite yönetimimizi haklı bulduğunu beyan etmesine karşın; kim olduğu belli olmayan kaynaklara atıf yapılarak bu karalamada bulunulması, düşüncesiz bir tavrın göstergesidir.
Bunun yanı sıra; köklü kurumumuzun yönetiminde söz sahibi olan 85 bin mensubumuzun hür iradesini yok saymak; bir takım spekületif söylemlerle akılları karıştırmaya çalışmak hiç kimsenin haddine de değildir. Üniversitemiz, katılımcılığı ilke edinmiş bir yükseköğretim
kurumudur. Dolayısıyla bizler, üstlendiğimiz sorumluluğun bilinci ile Dokuz Eylüllülerin fikir ve önerilerini her zaman dikkatle dinler; kurum dışından gelecek yapıcı tavsiyelere de önem veririz. Ancak bu yaklaşımımızı görmezden gelerek, ailemizi yıpratmaya yönelik girişimlere asla izin vermez; yapılan saygısızlıklara da müsamaha göstermeyiz. Milletvekilini kurumumuzun ciddiyetine uygun şekilde özenli dil kullanmaya davet ediyoruz.
Devlet kurumlarının yönetimi, ciddiyet ve sorumluluk gerektirir. Her iki birimin Tınaztepe’ye taşınması, keyfi bir karar değil; kanunların zorunlu kıldığı, aklın ve mantığın gerektirdiği bir hakikattir. Bunu görmezden gelerek, Alsancak’taki Rektörlük Binasına bu birimleri taşıyarak çözüm üretmek de mümkün değildir. Fakülte ve konservatuvarın ihtiyaç duyduğu fiziki düzenlemeyi yapmak veya burayı yeniden inşa etmek, kültür mirası olarak tescillenen bir yapıda mümkün değildir. Üniversitemizin eğitim ve sanat faaliyetlerinin aksamaması adına yapmak istediği bellidir. Ülkemizin en saygın sanatçılarını yetiştiren üniversitemizin, bir takım konformist yaklaşımlara ve siyasi söylemlere itibar etmesi de mümkün değildir. Tehlike açık ve nettir. Üniversite yönetimimiz, mensuplarımızın hevesini kırmak değil onların moralini yükseltmek için çalışmaktadır. İlerleyen günlerde konuyla ilgili aydınlatıcı açıklamalar yapılmaya devam edilecektir.