Bergama’da siyanür kullanarak altın çıkarılmasına karşı yürüttüğü mücadele ile tanınan çevreci avukat Senih Özay ile Murat Fatih Ülkü ve Hilal Elbüken Avrupa’dan Türkiye’ye binlerce ton çöpün getirilmesinin yasaklanması için Danıştay’a başvurdu.
Çin yasakladı Avrupa’nın çöplerinin üçte biri Türkiye’ye geliyor
Dava dilekçesinde, “Ülkemizde, son dönemde Avrupa’dan ithal edilen plastik çöplerin (atıkların) önemli bir kısmının denetimsiz içimde doğal alanlara, dere kenarlarına, tarım topraklarına bırakıldığı ve atıldığı, yakıldığı bir çok habere konu olmuş, sonunda sabit bir gerçek haline gelmiştir. Doğal alanlara bırakılan bu plastik çöplerin (atıkların) içinde tıbbi atıkların da bulunduğu dile getirilmektedir.Konunun geçmişi incelendiğinde, en önemli ithalatçı konumunda olan Çin Halk Cumhuriyeti’nin 2018 yılında plastik çöp (atık) ithalatını, yarattığı kirlilik dolayısıyla durdurması sonrası, diğer Güneydoğu Asya ülkeleri de yetersiz kalınca; Türkiye Cumhuriyeti’nin plastik çöp (atık) ithalatını yoğunlaştırdığı görülmektedir. Türkiye’ye en çok plastik çöp (atık) gönderen 5 ülkenin İngiltere, Belçika, Almanya, Hollanda ve Slovenya olduğu bilgisi kamuoyuna yansımıştır.Kamuoyunda oluşan tepkilere, ithal edilen çöplerin doğal alanlara bırakılması sonucu ortaya çıkan kirliliğin, tarım topraklarına ve doğaya kanserojen madde karışmasına neden olduğu raporlarla kanıtlanmasına karşın; 2018’den sonra plastik çöp (atık) ithalatında ısrar edilerek, her geçen yıl ithal edilen plastik çöp (atık) miktarı artmış, 2021 yılında 518.080 tona ulaşmıştır. Türkiye, Avrupa’nın çöpünü almada dünyada 1.sırada olmuştur. Bu oran olarak, Avrupa’nın çöplerinin üçte birinin Türkiye tarafından alındığını göstermektedir” ifadeleri dikkat çekti.
Toksik rekor
Greenpeace tarafından açıklanan bilimsel raporlara göre, ithal edilerek doğaya bırakılan bu plastik çöpler nedeniyle toprakta ve sularda oluşan kirlilik kaynaklı ortaya çıkan durum dava dilekçesinde şu şekilde ifade edildi: “Adana’da tespit edilen dioksinfuran miktarı, kirletilmemiş toprak numunesinin 400.000 katı ve şimdiye kadar Türkiye’de toprakta rapor edilen en yüksek toksik düzey. Dioksin-furanların bilinen en önemli özelliği ise kanserojen olması. Bu kimyasal, anne karnındaki bebekler için toksik olabilir, tümörleri tetikleyebilir, hormon ve bağışıklık sistemlerini etkileyebilir.”[1]Yüzlerce yıl doğada yok olmayacak bu maddelerin ülkemiz doğasına, insanlarına, canlılarına, doğal dengesine ağır ve giderilmesi olanaksız zararlar vermekte olduğu, vereceği kuskusuzdur. Çin Halk Cumhuriyeti’nin vazgeçtiği, kendine Güneydoğu Asya’da yer bulamayan plastik çöp ithalatının ancak geri kalmış ülkelerin tercih edebileceği bir yöntem olarak ülkemize gelmesi, ulusal onuru zedelediği gibi, esasen ülkemizin ve gelecek kuşakların sırtına giderilemeyecek bir kirlilik bırakmaktadır.”
Geçen yıl 518 bin tona ulaştı
Avukat Senih Özay, “Ülkemizde, Avrupa’dan gelen plastik çöplerin (atıkların) önemli bir kısmının denetimsiz içimde doğal alanlara, dere kenarlarına, tarım topraklarına bırakıldığı ve atıldığı, yakıldığı bir çok habere konu olmuş, sonunda sabit bir gerçek haline gelmiştir. Kamuoyundaki tepkilere rağmen, plastik çöp (atık) ithalatı yoğunlaşarak devam etmiş, 2021 yılında 518.080 tona ulaşmıştır.
Biz de, İzmir’de avukatlık yapan 3 yurttaş olarak, Anayasa’ya, Çevre Kanunu’na, uluslararası sözleşmelere aykırı olarak yaşanan ve tüm ülkemizi etkileyecek bu kirlilik kaynağı plastik çöp (atık) ithalatına izin veren işlemlerin iptali için Danıştay’da dava açmış bulunuyoruz” dedi.