Marmaris Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu “Gökova Körfezi’nin Jeotermal Kâbusu” başlığıyla ve “Marmaris’i koruyacak mıyız?” sorgulamasıyla, Marmaris Çamlı Köyü Mahallesi sınırları içerisinde “Jeotermal arama ruhsatlı sahada, kaynak arama amaçlı sondaj yapılması” projesine karşı basın açıklaması yaparak, tepki verdi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“ 28 Ağustos 2019 günü Çevre Şehircilik Bakanlığı Muğla internet adresinde Muğla ili, Marmaris ilçesi, Çamlı Mahallesi sınırları içerisinde Derinay Enerji Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından ER 3372969 sayılı ile ilgili duyuru paylaşıldı. Marmaris Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu olarak, bu projenin dosyaları üzerinde araştırma ve değerlendirme yapıldıktan sonra kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur. Derinay Enerji Üretim Pazarlama San. Tic. A.Ş. adıyla yapılan sondajın enerji hedeflemediği veya hedeflemeyeceği konusu önemlidir. Çünkü firma enerji firmasıdır ve santral yapma ihtimali her zaman olacaktır. Proje dosyasında arama faaliyetinin kaplıca ve sera amacıyla yapıldığı belirtilse de Tarım ve Orman Bakanlığı izin yazısında, “jeotermal enerji santrali” ifadesi yer almaktadır. Bu durumda olayın vahameti daha da büyüyecektir.
Jeotermal proje bölgesi, onaylı çevre düzeni planlarında “mevcut özellikleri korunacak alan” olarak tespit edilen ve “yapılaşma yasağı” getirilen alanlar kapsamındadır. Aynı zamanda orman kanunu uyarınca orman alanı sayılan yerler statüsündedir. Kleopatra Adası’nın karşısında, Çamlı Mahallesi bölgesinde, Marmaris’e 15, Çamlı köyüne 3 kilometre uzaklıktadır. Orman alanı olduğu için, köylünün kozalak toplamasının bile suç sayıldığı bir bölgedir.
Arama ruhsatıyla 1815 hektarlık alanın, 2000 m2’lik kısmında 1 adet 750 metre derinlikte sondaj kuyusu açılarak projeye başlanacaktır. Kozalak aldığınızda suç sayılan ormanlık bölge için Derinay firmasının proje dosyasında bambaşka bir tanım yapılmaktadır. Dosyaya göre “proje alanında ve çevresinde ulusal ya da uluslararası yasalarla ekolojik peyzaj, kültürel ya da diğer değerleri için özel koruma altına alınmış ve projeden etkilenebilecek alanlar bulunmadığı iddia edilmektedir. Oysaki sondaj noktasına 450 mesafedeki Boncuk koyu, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin kırmızı listesiyle korunan Kum Köpek Balığı’nın, Akdeniz Havzası’ndaki sayılı alanlarından biridir.
SONDAJ ALANINDAN GÖKOVA KÖRFEZİ
Gökova körfezi ‘’Özel Çevre Koruma’’ bölgesi olması nedeniyle yurdumuzda doğal yapının korunduğu nadir bölgelerdendir. Bu yüzden Gökova Ege’nin nazlı güzel gelinidir. Bu projenin yapılması, bölgenin yıllarca korunmuş durumunu ortadan kaldıracak ve körfez telafisi mümkün olmayan yıkım sürecine girecektir. Yine aynı bölgede, Okluk Koyu’ndaki yapılaşma nedeniyle bölgenin koruma statüsü değiştirilmiş, doğa ciddi bir tahribata uğramış ve kamuoyu tepkisine rağmen yapılaşma devam etmektedir. Güvenli bölge yaratmak gerekçesi ile Karacasöğüt köyünün en gözde arazileri köylülerin elinden zorunlu bırakılarak alınmıştır. Tüm bunlar henüz yaşanırken jeotermal santral, termal tesis ve sera gibi olasılıkla açılmak istenen ‘’arama’’ sondajının bölgenin kaderini değiştirecek bir adım olduğunu düşünüyoruz. Turizm, tarım, hayvancılık, arıcılık ve mavi yolculuk gibi sektörlerimiz ile çelişen yatırımlar çoğalarak devam etmektedir. Çamlı’da jeotermal saha, Karabağlarda kömür, bal ile ünlenen Osmaniye köyümüzde mermer karşılaştığımız doğa aleyhtarı girişimler arasında yer almaktadır. Bu nedenle Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu olarak yerel yönetimler, bölge yaşayanı ve bilim insanları ile koruma alanlarımızın geleceği için “Muğla nereye gidiyor?” konulu toplantılar, paneller dizgesi yapılmasını gerekli görüyoruz.
Ya Bulunursa?
Orman alanı ve 1.derece doğal sitten nitelikli koruma alanına çevrilen, doğal ve ekolojik yapısı ve siluet etkisi korunması zorunlu alanda, günübirlik tesisler dışında yapılaşma yasağı olmasına rağmen sondaj çalışmaları sırasında şantiyeler kurulacak, arama ruhsatı ile şimdilik 2 dönüm alanın doğal örtüsü sıyrılacak ve çamur havuzu yapılacaktır. Sondajda ulaşılan sıcaklık değerine göre bölgenin kaderi belli olacak. Sadece sondaj sırasında bile H2S’(Hidrojen Sülfür Gazı) den kaynaklanan çürük yumurta kokusu bölgeye yayılacak ve belki de ormanın oksijeni gelecek kuşaklara mazide kalan eski mutlu günler şeklinde anlatılacaktır. Süreç dürüst, açık ve kamuoyunu bilgilendirici değildir. Firmanın projesi net olmadığı için Gökova’nın jeotermal macerasının bilinmeyen bir sürece girmesinden kaygılıyız.
ÇED Gereklidir ve olmazsa olmazdır.
Proje için ÇED süreci 28 Ağustosta başlamıştır. Marmaris Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu olarak ÇED gereklidir ve zorunludur görüşündeyiz. Bu nedenle 9 Eylül 2019 tarihinde Çevre Şehircilik Bakanlığı Muğla Müdürlüğü’ne dilekçemizi vererek “ÇED gereklidir” kararının alınmasını ve bölge halkının proje hakkında bilgilenmesinin önünün açılmasını talep ettik. Konunun yakın takipçisiyiz.
Muğla Büyükşehir Belediyesi ilgili şirketin jeotermal sondaj başvurusuna verdiği olurdan derhal geri dönmeli, Karabağlar Yaylası’ndaki hassasiyeti Gökova için de göstermelidir. Korunan alanlar için istenilen görüş yazılarında çevresel etkilerin oluşacağı şerhini mutlaka düşmelidir.
Marmaris Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu olarak, bölgemizde turizmi ve doğal yapıyı bozacak oluşumlar için kamuoyu oluşturmaya ve bilgilendirmeye devam edeceğiz. Cennet Marmaris jeotermal girdabına çekilmeye çalışılırken ilgili kurum, kuruluş ve yetkililere sesleniyoruz: Karar zamanı, Marmaris’i koruyacak mıyız?” AjansCANKA