Önceki yıllarda Ahmet Piriştina İzmir Kent Arşivi ve Müzesi’nde (APİKAM) kentin kültür çalışmalarına çok önemli katkılar koyan Doç. Dr. Oktay Gökdemir, Buca Edebiyat Fakültesi önünde akademisyenler ile öğrencilerin de destek verdiği bir basın açıklaması yaptı. Sözleşmesinin yenilenmeyerek üniversiteden uzaklaştırılmasını eleştiren Gökdemir, yargıçların bile beraat verdiği konularda üniversite yönetiminin soruşturma açıp ceza yağdırdığını vurguladı.
“DAVAM DA YOK CEZAM DA”
Bugüne kadar üniversitelerin durumua yönelik yaptığı eleştiriler ve sosyal medya yazıları nedeniyle hakkında onlarca souşturma ve dava açıldığını söyleyen Oktay Gökdemir, kendisinin konferans bile vermesinin engellendiğini ve son olarak sözleşmesinin yenilenmeyerek cezalandırılmak istendiğini belirtti. Gökdemir, “Üniversite yetkilileri yaptıkları açıklamada sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle sözleşmemin yenilenmeyeceğini söylemiş. Fakat yaptığım sosyal medya paylaşımlarımdan dolayı hakkımda açılmış herhangi bir davam veya cezam bulunmamakta. Siz hakim veya savcı mısınız ki, yargıda bulunuyorsunuz” dedi.
“CAMİ DEĞİL LABORATUVAR AÇIN DEMEK SUÇ OLDU”
Kendisi hakkında üniversitesi tarafından açılan bir çok idari soruşturma bulunduğunu açıklayan Gökdemir, “Peki ben yazmışım?Örneğin 15 Temmuz hain fetö darbesine İslamo faşist güçlerin devlet içindeki kapışması demişim. Başka bir paylaşımda ‘ikinci öğretimde dersler yapılmıyor’ deyip boş sınıfların fotoğrafını koyduğum için, ‘Üniversitelerin bulunduğumuz dönemde çöküş dönemi Osmanlı medreselerinden daha kötü vaziyette’, ‘üniversiteler manav açamaz’, ‘kampüste mescitler var bir de cami açmak yerine laboratuvarla açın’ dediğim için soruşturmalar başlatıldı” diye konuştu.
“DÜMEN SUYUNA GİDEN ÜNİVERSİTELER MAKBUL OLDU”
Kendisi aleyhine açılan tüm idare soruşturmaları ve cezaları yargıya taşıdığını da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Oktay Gökdemir, “Bugüne kadar hiç konuşmayanlar şimdi güneşi balçıkla sıvamaya kalkıyor. Ben 30 yıllık üniversite hocalığım boyunca her zaman Başöğretmenimiz Atatürk’ün izinden gidip ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesiller yetiştirmek için elimden geleni yaptım. Son 20 yıldır devam eden bilim karşıtlığı, cehalet ve iktidarın dümen suyuna giden ezberci, eleştirmeyen, sorgulamayan, aydınlanma karşıtı üniversiteler ne yazık ki makbul hale gelmiştir” diye konuştu.
“İLK 500’E HİÇ BİR ÜNİVERSİTE GİREMEDİ”
Bir çok akademisyen veya kamu kurumu çalışanının itibarsızlaştırma gayretleriyle işinden edildiğini söyleyen Gökdemir, “Konuşan üniversite yerine susan; sadece susmakla da kalmayıp eleştirenleri yargılayan, itibarsızlaştıran bir yapı egemen hale geldi. İşte bu nedenle dünyanın saygın üniversite derecelendirme kuruluşlarının yaptığı sıralamada 207 üniversitemezden biri bile dünya sıralamasında ilk 500’e girememekte. Üniversitelerimiz sadece ezber ders etkinliklerinin yapıldığı birer yüksek lise haline dönüştürülmüştür” ifadelerini kullandı.
“PKK’LI BİLE DEDİLER”
Yaşanan olumsuzluklara her dikkat çektiğinde kendisine PKK’lı bile denildiğini dile getiren Gökdemir, “Sadece bu da değil; sanki kötü birşeymiş gibi solcu, sosyalist, alevi gibi sıfatlarla da nitelendirildim. Bir dekan vekili tarafından PKK’lı ilan edildim ve öğrencilerimi bana karşı manipüle etmeye kalktılar. Benim ne zaman emekli olmam gerektiğine bile kendileri karar vermek istiyorlar. Bırakın artık onu da kendimiz belirleyelim. Özetle, bugüne kadar asla pes etmedim, bundan sonra da etmeyeceğim. Hakkımı da sonuna kadar arayacağım” dedi.