Gazeteci Nükhet İzmiroğlu’ndan geçmişe yolculuk…
İlknur Baltacı Matescu ile konuşuyoruz (mesajlaşıyoruz).. Söz döndü dolaştı Nükhet’e geldi.. Estetik beğenisi çok yüksek, tam bir Parisienne olan fotoğraf sanatçısı ve “Amerikan Kız Koleji” mezunu İlknur, ortak arkadaşımız Nükhet için arka arkaya, tamamen fazlasıyla katıldığım şunları bana yazdı:
“..Nükhet tam bir hanımefendi, tam bir Amerikan Kız Kolejli (ACI) bir kızdır.. Asalet sembolüdür o.. İzmir’de eşi yoktur.. Nükhet’in kitabı da çok güzel olmuş, bana da bir kopya getirdi, yurtdışından geldiğim zaman kaldığım otele, ben şu ara İzmir’deyim. Dün buluştuk, hatta kulaklarını çınlattık, senin küçüklük fotoğraflarını gördüm kitapta..İyi ki yazmış kitabı, hem aile hafızası, hem de kent ve Karşıyaka için bulunmaz bir kitap..”
Nükhet İzmiroğlu’nun kitabı
Evet.. İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi gazeteci Nükhet İzmiroğlu tam bir hanımefendidir, çocuk iken de öyle idi, gazetecilik yaşamında, aile ve sosyal yaşamda daima güvenilir, kibar, dürüst ve özverili bir hanımefendi idi.. Nerden biliyorsun diyeceksiniz? Çünkü kuzenim olduğu için adeta çocukluğumuz birlikte geçti, birlikte büyüdük ve ilerlemiş yaşımızda hala eşi can dostum Mazhar İzmiroğlu ile birlikte ailece görüştüğümüz ender dostlarımdandır. Hem yazdığı “Geçmişe Yolculuk” kitabı ile İzmir Kütüphanesi’ne saygın, ilgi çekici ve duygusal bir belgesel kitap armağan etti..
İzmir gezi rehberi
İzmir’in gelmiş geçmiş en asil, en saygın gazetecisi Ticaret Gazetesi kurucusu Süha Sükuti Tükel eniştemin sevgili kızı olarak da, bu sözlerim ona yakışır zaten. Az bile kalır..
Anlatacağım..
BENİM BİR “CİCİANNEM” VARDI..
Nükhet’in kitabını okurken sayfalar arasında cennet mekan “Ciciannem” önce sisler arasında hayal olarak, sonra capcanlı bir azize olarak canlandı.. Sanki elini uzattı, başımı her zamanki gibi okşamaya başladı. Gözlerimin ıslanmasına mani olamadım.
Ciciannem, Nükhet’in anneannesi idi..
Bergamalı ciciannem Hatice Hanım, ben doğarken annemin başucundaki tek kişi idi. Annem 8 doğum ve düşükten sonra çok ileri yaşında (40) bana hamile kalınca ismimi hemen ciciannem ile birlikte “Yaşar” koymuşlar.. Annemin benden tüm önceki çocukları hastanelerde doktor elinde öldüğü için, bu kez annemin de köken memleketi olan Bergama’dan yaşlı kadınlar (Yörükler) Karşıyaka’daki evimize gelip beni doğuma hazırlamışlar ve ebelik yapmışlar, hepsinin başında asil bir Yörük olan Hatice ciciannem varmış.
Büyük dedemiz ise, (dedem Hilmi ile Nükhet’in dedesi Nazmi’nin babası), Bergamalı tarihe geçmiş Hattat Hacı Mehmet Efendi idi..
Hatice ciciannem, dedem Hilmi Dölek’in kardeşi Hattat Hacı Nazmi Efendi’nin saygıdeğer, melek misali yardımsever hanımı idi. Bembeyaz yüzünde hep asil bir gülümseme dolaşır, bembeyaz elleri ile beni, torunları Ahmet, Nükhet, Piraye ve Cemal’i okşar, üzerimize titrerdi.
Ben, gerçek anneannemi pek hatırlamıyorum, ama ciciannem yüreğimin en nadide köşesinde yaşadı daima.
Dedem ile kardeşi ayrı soy isimleri almışlar. Daha sonra İzmir’in ünlü bir kitapçısı olan Hattat Nazmi Efendi nefis bir soy isim almış, “Altınkalem” olmuş, ağabeyi dedem ise hiç sevemediğim “Dölek” soy ismini almış.
Yaz aylarında İnciraltı’nda aile fotoğrafı: Teyzem Sabiha Altınkalem, oturan annem Zehra Aksoy, sevgili yardımcımız Ayşe Abla, teyzem Seniha Altınkalem, Nükhet Tükel ve Ahmet Tükel, teyzem Beria Tükel, Yaşar Aksoy ve bana sarılan aziz eniştemiz Ticaret Gazetesi sahibi Süha Sükuti Tükel.
Nazmi Altınkalem büyük amcamızın Hatice ciciannemden Beria, Sabiha, Seniha, Belma isimli üç kızı oldu. Beria’nın gazeteci Süha Sükuti Tükel eniştemiz ile evlenmesinden de işte bizim Nükhet doğdu.
Kuzenim Nükhet ile çocuklumuz, Karşıyaka’da onun “Masal Evi” dediği sahildeki Mösyö Gabay’ın inşa ettiği muazzam bir bahçe içindeki köşkünde ve İnciraltı’nda yazlık evlerimizde geçti daima.. Oyunlarımızda, deniz sefalarımızda, öğlen uykularımızda hep yan yana idik. Cicannem üzerimize titrerdi.
Dedem Hilmi ile kardeşi Nazmi’nin, bir de kardeşleri vardı.. Tükel’lerin Masal Evi’nde alt katta bir odada yaşayan yaşlı, hiç evlenmemiş ve mahzun küçük kardeşleri Kemeraltı Meserret Hanı çalışanı Mücellit (ciltçi) İzzet Altınkalem vardı. Yüreğimde hep onu da taşıdım, hiç unutmadım.. Nükhet’in babası büyük insan Süha Tükel eniştemiz, garip ve fakir İzzet amcam ölünce onu Aile Mezarlığına aldı, Allah ondan razı olsun..
Bu bakımdan Nükhet’in “Geçmişe Yolculuk” kitabı, beni gerçekten aile tarihime ulaştırdı. Hayatım boyunca hep nefesini aradığım “Cicianneme” kavuştum yeniden sanki..
GEÇMİŞE YOLCULUK
Can dostum, iş insanı, yazar ve akademisyen Mazhar İzmiroğlu kardeşimin eşi Nükhet İzmiroğlu’nun, 333 sayfalık,Tükelmat nefis baskılı, büyük boy, orijinal fotoğraflı ve belgeli “ Geçmişe Yolculuk” kitabında şu bölümleri su içercesine okudum.
O koca ev, o koca bahçe bir masal oldu..
Masal evi sakinleri ve anılar..
Bahar gelince, bayram olunca..
İnciraltı, Yamanlar, yazlar..
Benim Karşıyakam..
Eski Karşıyaka..
İlkokul yıllarım..
Kolej yıllarım..
Masal evinden ayrıldıktan sonra..
Oğlum..
Dostluklar..
İz bırakan büyüklerim..
Bitirirken..
Gazeteci Nükhet İzmiroğlu ve kardeşi gazeteci Piraye Ögel, babalarının kurduğu “Ticaret” gazetesinin kuruluş pastasını keserken..
“Geçmişe Yolculuk” kitabındaki her bölüm, bizler gibi nostaljik duygularla gözleri yeşeren, yurt ve şehir sevgisi ile sarmaş dolaş olmuş gerçek İzmirli ve Karşıyakalıları üst düzeyde coşku ve bazen hüzünlere kavuşturacak derecede başarılı yazılmış ve sürükleyici bir belgesel olmuş. Üstelik kitapta tek imla hatası yok..
“İz Bırakan Büyüklerim” bölümünü defalarca okudum, gerçekten kutluyorum.. O bölümdeki Nişli Hacı Ali Efendi, (yazarın büyük babası) Dr.Hasan Sükuti Tükel Efendi, (yazarın diğer dedesi) Hattat Hacı Ahmet Nazmi Altınkalem Efendi, (yazarın babası) Süha Sükuti Tükel, Teyzem Seniha Altınkalem Talay, Teyzem Sabiha Altınkalem başlıklı bölümleri anlatılan kişileri, çok yakından tanıdığım ve yakın akrabalarım olduğu için, çok çok keyifle okudum, tekrar kutluyorum.
Nükhet kardeşim, o engin özverili asil duygusallığı ile büyüklerini gerçekten tarihe kalıcı bir şekilde kaydetmiş..
Bir şey söylemek zorundayım..
Bu kitap bir kere okumakla tadına varılmaz.
Ne zaman büyülü geçmişimize dönmek, masal evlerimizi ve o evlerde geçen hayal alemlerimizi süsleyen geçmişimizi anmak istesek, bu kitap yeniden defalarca okunacaktır.. Bin defa kutluyorum..