Bu yıl, 9 Eylül 1922’de İzmir’in özgürlüğüne kavuşmasının 100. Yılı.
İzmir’in kurtuluşunun bir kentin prangalarını kırmasından çok daha büyük anlamı var.
Türk Kurtuluş Savaşı’nın nihai zafere ulaşmasının yanı sıra yüzyıllar boyunca insanları sömüren emperyalizmin tarihteki ilk yenilgisi oldu.
Yunanlar emperyalizmin oyununa geldiklerini çok geç anladı. Bunun bedelini de çok ağır şekilde ödedi. Binlerce asker kaybettikten sonra, kendi generallerini hatta başbakanlarını idam etmek zorunda kaldı.
İdam edilenler arasında; Dimitri Gunaris (Eski başbakan) P. Protopapadakis (eski başbakan) Nikolaos Stratos (Eski başbakan) Nikolaos Theotokis (Askeri İşlerden Sorumlu Bakan) Georgios Baltacis (Dışişleri bakanı) Georgios Hacianestis (Eski general) vardı.
***
Dünya tarihi de o günden sonra değişti. Bu değişimi en iyi anlatan Hindistan Lideri Gandhi’nin “Türkler İngilizleri yenene kadar, biz onları Tanrı zannediyorduk” sözleri anlattı.
9 Eylül 1922’den sonraki 40 yıl boyunca cesaretlenen onlarca ülke emperyalistlerden bağımsızlığını kazandı.
Hindistan’da yaşayanlar da kendilerine “sahip” dedirten İngilizlerin esaretin 300 yıl sonra kurtuldu.
***
Yunanlar devlet desteği ile çektikleri ve Türkleri suçladıkları “Sevgili İzmir” filmiyle 23 Aralık 2021’de “yüzüncü yıl” anma etkinliklerini başlattı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi de 100’üncü yıl için belki de 100 yıl konuşulacak etkinlikler hazırlıyor.
Dün bu etkinlilerin anlatıldığı toplantı Alsancak’taki Havagazı Fabrikası’nda büyük bir katılımla yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Türkiye tarihinin en görkemli kutlaması olacak” dedi.
Afyon’dan başlayıp İzmir’in Gündoğdu Meydanı’nda sonlanacak 400 kilometrelik kurtuluş hattı anma etkinliklerinin de merkezi olacak.
***
Bu ülkede televizyonlara çıkıp “Hasan Tahsin, ilk kurşunu sıkmadı, ‘Tetikçi’ Hasan Tahsin’den bir kahraman yontma derdine düşenler var” diyenler oldu.
Daha da kötüsü “Keşke Kurtuluş Savaşı’nı Yunanlar kazansaydı” cümlesini kuran tarihçiler bile oldu.
Bugün de ne dahili ne de harici düşmanlar 100 yıl öncesinden daha az değil.
O yüzden Başkan Soyer’in “Özellikle 9-10 ve 11 Eylül tarihlerinde İzmir’den ayrılmayın. Tarihi üç gün yaşanacak. Tüm İzmir’i ayağa kaldıracağız” çağrısı çok önemli.
9 Eylül 1922’nin 100’üncü yılını “dünyayı ayağa kaldıracak şekilde anmak” Yunanlılar kadar bizim de hem hakkımız hem de görevimiz.