İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi, Mavişehir’de 1. Derece Doğa Sit kapsamındaki Gediz Deltası’nın bir parçası olan ve imar planlarında Rekreasyon Alanı ve Açık Spor Tesisi Alanı olarak belirlenmiş bölgenin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından satışının yapılarak özel mülkiyete devredilmesi üzerine bir ortak basın açıklaması yaptı. Mavişehir villaları önündeki açıklamada konuşan Başkan Tunç Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve tüm İzmir halkı, astronomik rakamlara satılan bu alanların ranta kurban edilmesine karşı Karşıyaka Belediyesi ile her türlü yasal mücadeleyi verecek” dedi.
Açıklamaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın yanı sıra CHP İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin İzmir şubeleri temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay, sendika ve sivil toplum kuruluş temsilcileri, belediye bürokratları, muhtarlar, basın temsilcileri ve İzmirli yurttaşlar eşlik etti.
“Bu araziyi alan kişiler, neden açıklanmıyor?”
Başkan Tunç Soyer, “Bugün burada, TOKİ tarafından geçtiğimiz hafta satışa çıkarılan ve çok ciddi tartışmalara neden olan Karşıyaka Mavişehir’deki rekreasyon alanı ile ilgili görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak için bir araya geldik. 21 bin 432 metrekare büyüklüğündeki rekreasyon alanı, 21 milyon 718 bin 400 liraya satışa sunulup TOKİ tarafından 51 milyon 900 bin gibi uçuk bir fiyata, kim olduğu bilinmeyen kişilere satıldı. Sonra soracağımızı, en başta soralım. Rekreasyon alanı imarlı bu arazi, bu yüksek bedellere neden satıldı? Bu araziyi alan kişiler, neden açıklanmıyor? Burada bizim bilmediğimiz ne var? Neden şeffaf davranılmıyor?” dedi.
“Gediz Deltası dünyanın en önemli kuş alanlarının başında geliyor”
Söz konusu alanın Gediz Deltası’nın güney kısmında yer alan çok özel bir bölge olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Gediz deltası, bir şehrin merkezinde yer alan yeryüzünün tek sulak alanıdır. UNESCO’nun dört Dünya Doğa Mirası kriterinin ikisini sağlayan Gediz Deltası, sadece İzmir’in değil, dünyanın en önemli doğa ve kuş alanlarının başında geliyor. Flamingoların dünyadaki nüfusunun yaklaşık yüzde onu, İzmir’in Gediz Deltası’nda yaşıyor. Delta, nesli tehlike altında olan tepeli pelikan, Akdeniz foku ve Caretta caretta deniz kaplumbağasının birlikte yaşadığı nadir alanlardan biri. Tüm Ege Denizi’ndeki en önemli balık yavrulama ve beslenme alanlarından biri olan bu alan, aynı zamanda Türkiye’deki tuz üretiminin yaklaşık üçte birinin gerçekleştiği yer. Mevcut durumda yapılaşmada doygunluğa ulaşmış Mavişehir bölgesinin imar planlarında kamu kullanımı için ayrılmış bu rekreasyon ve spor alanının satın alan kişiler, böylesi özel bir alanla ilgili nasıl bir tasarrufta bulunmayı planlıyor? TOKİ’nin açtığı bu ihalede, bu satışı engellemek ve bu özel alanı korumak için Karşıyaka Belediye Başkanımız Cemil Tugay’ın çok büyük çaba harcadığını biliyorum ve teşekkür ediyorum. Altını çizmek isterim ki; İzmir Büyükşehir Belediyesi ve tüm İzmir halkı, astronomik rakamlara satılan bu alanların ranta kurban edilmesine karşı Karşıyaka Belediyesi ile her türlü yasal mücadeleyi vereceğiz” şeklinde konuştu.
“Flamingoların da başkanıyım”
Yola çıkarken “Sadece bize oy veren insanların değil; flamingoların, toprağın, suyun, havanın, ormanın da başkanı olacağım” sözünü verdiğini hatırlatan Soyer, “Bu söz, öylesine söylenmedi. İzmir’in yeni yol haritasına, doğayla uyumlu yaşamına ve İzmir’in tüm değerlerinin korunmasına işaret ediyor. İzmir’de sadece farklı fikir ve kültürlerden insanların uyum içinde yaşadığı değil; insanların, doğayla ve diğer tüm varlıklarla barış içinde hayat süreceği bir şehir iklimi yaratmayı hedefledik. Gediz Deltası, bunun en güzel örneği. Şehrin merkezinde flamingoların dansını, onlarca farklı kuş türünü ve canlıyı gördüğünüz çok özel bir alan. Şunu idrak etmemiz gerekiyor artık. Biz insanlar da dahil tüm canlıların yaşam hakkı, parçalanmaz şekilde bir bütün. Biz doğanın sahibi değil, parçasıyız. Bug& uuml;n küresel anlamda yaşadığımız ekolojik krizlerin sebebi, tam da insan eliyle yaşanan tahribatlar. Oysa unutmamamız gerekiyor; doğa hasta olursa, biz de hastayız. O iyiyse, biz de iyiyiz. İçecek suyumuz, soluyacak havamız, karnımızı doyuracak topraklarımız kalmadığında, zaten hiç kimse için binaların, rantın ve paranın bir önemi kalmayacak. Bu sebeple flamingoların dansına şahit olduğumuz, tepeli pelikanlar, balıkçıllar, karabataklar ve Akdeniz martılarıyla iç içe yaşadığımız bu özel alan ile ilgili bir rant projesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.
“Kimse rant kapısı olarak görmesin”
İzmir’in kamu arazilerinin, doğal, kültürel ve tarihi mirasının tahrip edilmesine engel olacaklarını söyleyen Soyer, “Hiç kimse, bu kentteki halka ait alanları rant kapısı olarak görmesin. Binlerce canlının evi, dünyanın ve ülkemizin en özel doğal alanların biri olan bu alanın korunması ve gelecek nesillere UNESCO Dünya Mirası olarak taşınabilmesi için buradan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Tarım ve Orman Bakanlığı’na, İzmir Valiliği’ne ve devletimizin diğer tüm ilgili kurumları ile İzmir’in tüm odaları ve sivil toplum kuruluşlarına bir çağrı yapmak istiyorum. Bizimle aynı hassasiyeti paylaştığınıza inanıyor ve yüksek bedellerle satılan bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmemesi yönünde bir irade ortaya koymanızı rica ediyorum. Gelin bu özel alanı koruyarak geleceğe taşımanın onurunu, hep birlikte yaşaya lım” şeklinde konuştu.
“Hiç bir şekilde yapılaşmaya açılmamalı”
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise “Hayranlık duyduğumuz ülkemiz tarihi boyunca insan eliyle işlenen pek çok kent suçuna şahitlik etti. Bugün burada, yeni bir tarihi yanlış yapılmaması için İzmir’e ve Karşıyaka’ya yapılmak üzere olan bir haksızlığa dur demek için bir aradayız. Yanı başımızdaki bu toprak parçası doğanın bu kente bir armağanıdır. Şehrin planında halkın ortak kullanımına ayrılmış bir alandır. Öyle kalmalıdır. İnsanlarımızın denizle, doğayla buluştuğu, yanı başımızdaki cennet yaşamın güzelliklerini izleyebildiği özel bir alandır. İtirazımız bu nedenledir. Bu alan hiç bir şekilde özel mülkiyete satılmamalı, yapılaşmaya açılmamalıdır. Başta TOKİ olmak üzere, konuyla ilgili tüm yetkili kurum ve kişileri haklı talebimizi dile getirdiğimiz bu sese, halkın sesine kulak vermeye, kamunun vicdanına saygı duymaya davet ediyoruz. Bu kanaatlerle, TOK İ’nin Karşıyaka, Mavişehir başta olmak üzere tüm İzmir’de yeşil alanları, rekreasyon alanlarını, spor alanlarını, belediye hizmet alanlarını ve bunlar gibi halkın kullanımına ayrılmış sosyal donatı alanlarını özel kişi ve kuruluşlara satışını durdurmasını talep ediyoruz” dedi.
“İzin vermeyiz”
Yaptıkları itirazın siyasetle ilgisi olmadığını ve bu haklı mücadelenin çarpıtılmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Tugay, başta Başkan Tunç Soyer olmak üzere destek veren herkese teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Melih Yalçın ise “TOKİ, kamuya ayrılmış bu bölgeyi hukuka aykırı şekilde geçen hafta sattı. TOKİ, kamu yararına çalışmak üzere kuruldu. Herkes bekler ki TOKİ evi olmayanlar için devlet desteğiyle çeşitli bölgelerde ev inşa etsin. Öyle oluyor mu? Hayır. TOKİ çok uzun zamandır kendi yasasına da dayanarak kamu arazilerini, İzmirlilere ait arazileri imara açıyor ve buradan müthiş bir rant ortaya çıkıyor. Yapılaşmaya açılan arsalar yandaş müteahhitlere gidiyor. Bu, kent rantının yaratılıp yağma edilmesidir. Ancak buradaki yapılaşmaya izin vermeyiz. Bu yağma dönemi artık bitti. Dur deme zamanı geldi. Biz bu sürecin takipçisiyiz. Talebimiz şudur: Bu alanı vakit geçirmeden bedelsiz olarak Karşıyaka Belediyesi’ne terk edin” şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından alanı yurttaşlarla dolaşan Başkan Soyer denizdeki kanoculara selam verdi.