İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Urla’da küçükbaş hayvan dağıtım törenine katıldı. “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonuyla küçük üreticiye destek vermeyi sürdürdüklerini belirten Soyer, “Küçükbaş hayvanın sütünü üreticiden iki misli fiyatla alıyoruz. Üreteceğimiz süt mamulleri de kentlinin ihtiyaç duyduğu lezzetli ve sağlıklı ürünler olacak” dedi.
“Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonuyla oluşturulan, yerel üretici ve kırsala yönelik projeleriyle tüm Türkiye’ye örnek bir kalkınma modeline öncülük eden İzmir Büyükşehir Belediyesi, küçük üreticiyi desteklemeyi ve bölgede tarımsal çeşitliliği zenginleştirmeyi sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Urla’da küçükbaş hayvan dağıtım törenine katıldı. Yetiştiricilik eğitimlerini tamamlayan üreticilerin her birine çekilen kuraların ardından bir koç ve üç koyun teslim edildi.
Hayvan dağıtımı için Urla Pazar Yeri’nde düzenlenen törene Başkan Tunç Soyer ile birlikte CHP Parti Meclisi Üyesi Sevgi Kılıç, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, muhtarlar, üreticiler ve yurttaşlar katıldı.
“Mevcut tarım politikası küçük üreticiyi çökertiyor”
Başkan Soyer “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonuyla yola çıktıklarını belirterek, “Neden bunu diyoruz? Çünkü Türkiye’de tarım politikası çöktü. Bu tarım politikasıyla geleceği inşa etmek mümkün değil. Bu tarım politikasının özünde ithalat var. İthalat yaptıkça üretim azalıyor, sonunda da üretici yok oluyor. Mevcut tarım politikası dış bağımlılığı arttıran, içerde küçük üreticiyi çökerten, güçsüz bırakan bir politika. Bu tarım politikasında planlama yok. Planlama olmadığı için üretici ne zaman, nerede, ne üreteceğini, nereye pazarlayacağını, kaçtan pazarlayacağını bilmiyor. Orada devlet yok. Üretici kendisi ‘Ben bu yıl enginar ekeyim’ diyor. Para etmiyor seneye söküyor, lavanta ekiyor. Tamamen sahipsiz bırakılmış, tamamen unutulmuş bir küçük üretici var. Önce planlama yapmak lazım” dedi.
“Ürün deseni planlanmalı”
Planlamanın da havza ölçeğinde olması gerektiğini belirten Başkan Soyer, “Çünkü havzanın iklimi, güneşe açısı, toprağın bereketini belirler. Kuraklık ve yoksulluk, mücadele edilmesi gereken iki temel alan. Plansız üretim nedeniyle yeraltı suları çok derine çekildi. Eskiden 15-20 metrelerde su çekerken şimdi 200-300 metrelerde su bulunamaz hale geldi. Yeniden ürün deseninin planlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Sağlıklı ve lezzetli ürünler elde edeceğiz”
Kuraklıkla mücadele kapsamında daha az su tüketiminin olduğu küçükbaş hayvancılığı teşvik etiklerini belirten Başkan Soyer “İzmir’in çoban envanterini çıkardık. 4 bin 700 çoban arkadaşımızı belirledik. Onların hayvanlarından elde edilen sütü, piyasa fiyatının iki katından almaya başladık. Daha sütü almadan avans ödemesi de yaptık. Bayındır’da kuracağımız fabrika ile koyun, keçi ve manda sütünü de işleyeceğiz. Peynir ve yoğurt yapacağız. Çünkü bugüne kadar inek sütü ile paçal yapılan koyun ve keçi sütü, bütün özelliğini, besleyiciliğini, lezzetini kaybetti. Buna izin vermeyeceğiz. Üreticiden küçükbaş hayvanın sütünü iki misli fiyatla almaya devam edeceğiz. Üreteceğimiz süt mamulleri, piyasanın, şehirlinin ihtiyaç duyduğu çok daha lezzetli ve sağlıklı ürünler olacak” diye konuştu.
“Bu bir kader değil, değiştirmek mümkün”
Başkan Soyer, bu coğrafyanın üreticisine çok daha yüksek seviyede bir yaşam kalitesi sunabileceğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Ama sunmuyor. Ben de bu nedenle belediye başkanlığı yapıyorum, bu nedenle siyasetle uğraşıyorum. Çünkü bu bir kader değil. Bunu değiştirmek mümkün. Biz bunu değiştiriyoruz. Bu topraklarda hayvancılık yapan, toprağını ekip biçen üreticimizin evlatları ‘Ben de çiftçi olacağım’ diyene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Köylü Milletin Efendisidir’ diye boşuna demedi.”
“Tunç Başkanımız elini üstümüzden çekmedi”
Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan ise 1987’de Urla’da 20 bin büyükbaş hayvanın bulunduğunu, bugün ise ilçede 2 bin büyükbaş hayvanın kaldığını belirtti. Muharrem Uslucan, buna rağmen beslenecek nüfusun giderek arttığını söyleyerek, “Gıda krizinin tüm dünyayı etkileyeceği konuşuluyor. Biz ülke olarak doğru tarımsal politikalarla aslında dünyayı besleyecek kapasiteye sahibiz. Ama gelinen nokta ortada. Tam da bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerel üreticiye ve kırsal kesime yönelik tarım politikaları, verilen destekler her bir üretici için hayati önem taşıyor. Tunç Başkanımız göreve geldiği günden beri elini üstümüzden çekmedi. Urla’daki büyük yangının ardından Büyükşehir Belediyesi, yangına dirençli ekolojik ağaçlandırma çalışması başlattı. Bugüne kadar on binlerce meyve ve zeytin fidanı dağıtıldı. Ürünlerimizi yok eden zararlılara karşı doğru ilaçlama ürünleri, toprağın ihtiyacına göre gübreleme, eğitim ve birçok destek aldık. Ama bizim için en can alıcı olanı geçen yıl dolu yağışı nedeniyle seralarımız zarar gördüğünde aldığımız destekti. En sıkıntılı zamanlarda Urlalı üreticilerimize tek sahip çıkan Tunç Başkanımız oldu. Kuşçular Köyü’nde 90 üreticiye 800 bin liraya yakın yardım yapıldı” dedi.
13 bin küçükbaş hayvan dağıtıldı
Kırsalda ve dağ köylerinde hayvancılığı desteklemek amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında şu ana kadar Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Dikili, Güzelbahçe, Karaburun, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menderes, Menemen, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla ilçelerinde 419’u kadın 3 bin 500 üreticiye yaklaşık 13 bin küçükbaş hayvan dağıtıldı.